HDP Çocuk Komisyonunun sempozyumu sona erdi: Yol haritası çıkacak

  • 19:49 12 Haziran 2022
  • Çocuk
ANKARA - HDP Çocuk Komisyonu tarafından gerçekleşen iki günlük “Çocukluk Algısı ve Çocuk Politikalarında Yeni Arayışlar” sempozyumu sona erdi. Sempozyumun kapanış konuşmasında söz alan Eşsözcü Nuray Türkmen, “HDP Çocuk politikası yol haritası önümüzdeki dönem de özellikle çocuklarla çalışan kurumlar başta olmak üzere bu alanda çalışan kurumların ve kişilerin katkısına açık bir metin olacak” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu tarafından dün başlatılan “Çocukluk Algısı ve Çocuk Politikalarında Yeni Arayışlar” sempozyumu son buldu. Sempozyumun ikinci gününde de alanında uzman akademisyen, yazar ve aydınların katılımıyla birçok başlık tartışıldı ve atölyeler düzenlendi. Katılımcıların yanı sıra sempozyuma çok sayıda izleyici de katıldı. Sempozyumun gerçekleştiği salonda “Çocukluk Algısı ve Çocuk Politikalarında Yeni Arayışlar” yazılı pankart açıldı.
 
Çocuk Hakları Bildirgesi
 
Verilen aranın ardından ikinci oturumunda devam eden sempozyumda Çocuk Gelişim Uzmanı Ezgi Koman “Türkiye’de Çocuk Hakları” başlıklı konuşmasını yaptı. Çocukların yetişkinlerden farklı saldırı ve ihlallere maruz kaldığını ifade eden Ezgi, çocukların çok sayıda kısıtlamaya maruz kaldığını kaydetti. Çocuk Hakları Bildirgesi’ne dikkat çeken Ezgi, bildirgenin birçok ülkede imzaya açılma sürecine değindi. Türkiye’de paternalist politikalar sonucunda çocuğun devlet tarafından nesne olarak görüldüğünün altını çizen Ezgi, Türkiye’deki çocuk haklarını vurguladı. Ezgi, Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tarafı olma sürecini hatırlattı. Ezgi, “Bu yasalar çok önemli, çok mühim yasalar ama yeterli değil” diyerek katledilen çocuklara dikkat çekti.
 
Gazetecilere dikkat çekildi
 
Demokrasi, adalet, çatışma, yoksulluk ve yoksunluk meselelerine dikkat çeken Ezgi, çocukların ayrımcılık cümlelerine maruz kaldığını ifade etti. Gazetecilere yapılan baskıya da dikkat çeken Ezgi, Diyarbakır’da 5 gündür gözaltında tutulan 20 Kürt gazeteciye işaret ederek, haber yapma haklarının da engellendiğini belirtti.  Ezgi, “Adalete erişmek çocuklar için çok zor. Çocuğa şiddet uygulayanlar, katledenler cezasız bırakılıyor. Çocuklar için adalet noktasında bile ortaklaşamıyoruz.  Hapishaneler kapatılsın diye girişim kurmuştuk ancak bugün çocukların hapishanede yaşadığı ihlalleri göremiyoruz bile. Devam eden bir çatışma var. Biz 40 yıldır böyle bir çatışma yaşıyoruz. Özelde 7 Haziran sonrasında çatışmalar derinleşti. Seçimler yaklaşıyor ve zaman zaman barış konuşuluyor. Zaman zaman muhataplar konuşuyor ama çocuklar bunun neresinde? Hakikat komisyonları kuruluyor. Peki çocuklarla nasıl helalleşecek? Yoksulluk bir kısır döngü. İklim krizi var. Ve devlet bu işin peşine düşmüyor. Çocukların direnişini görmemiz için onlara daha yakın olmamız gerekiyor” diye belirtti.
 
‘AKP rejimi proleterleşmeyi artırıyor’
 
Ardından akademisyen Kansu Yıldırım, “Yoksulluk ve çocukların işçileştirilmesi” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. AKP rejiminin proleterleşmeyi artırdığını kaydeden Kansu, “Bu işçileşme dalgasından çocuk işçi de payını alıyor. Çocuk işçiliği biçim değiştiriyor. Ücretli çalışma çocuk işçiliği açsından yaygın hale geldi. Çocuklar ağır işlerde çalıştırılıyor. Tarım, dünyada çocuk işçiliğinin en fazla olduğu alanlardan biri. Türkiye’de mevsimlik tarım işçilerinin yarısından fazlası çocuk. İki omurgasını da kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Çocuk işçiliğinin artmasının en önemli nedeni cezasızlık” dedi.
 
‘Yılda 556 çocuk işçi yaşamını yitirdi’
 
İş cinayetinde yaşamını yitiren çocuklara da dikkat çeken Kansu, “6 yılda 556 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Her 3 çocuktan biri 15 yaşın altında. Ucuz çocuk iş gücüne teşvik eden eğitim politikalarına son verilmeli, kayıt dışı çalıştırmalara cezalar getirilmeli ve kesinlikle izin verilmemeli. Tüm çocuklar için yeterli dengeli beslenme ve sağlık olanakları sağlanmalı” diye belirtti.
 
‘Çocukların huzur içinde yaşayabileceği bir Türkiye istiyoruz’
 
Ardından HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Çocuklara duyarlı bütçeleme nasıl olmalıdır?” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Çocuklar için yaşanabilir bir Türkiye istediklerini dile getiren Serpil, “Çocukların refah ve huzur içinde, barış içinde yaşayabileceği bir Türkiye istiyoruz. Nerede olduklarına, sosyal kökenlerine, dinlerine, dillerine bakılmaksızın eşit yaşayabilecekleri bir dünya istiyoruz. Halka ait olanın talan edildi, kazanımlarımızın elimizden alındığı, gelir uçurumun derinleştiği, kamusal hizmetlerin yasalaştığı, çoklu krizin faturasının halka kesildiği ve sürekli bir darbe sürecini yaşıyoruz. Bunun gibi pek çok sorunla mücadele ediyoruz. Bütün bu sorunlara bütünlüklü bakılmalı” diye belirtti.
 
‘Nerede hata yapıyoruz?’
 
Akademisyen Emrah Kırımsoy “Sosyal hizmetler ve çocuk” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Bir yüzleşmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Emrah, “Nerede hata yapıyoruz?” diye sorulması gerektiğini dile getirdi. Emrah, “Şeffaflık ve hesap verilebilirlik olmalı. İnsanlık tarihi zor öğreniyor. Ama yine de pek çok kilometre taşı atladı” dedi.
 
Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi. Ardından ise eş zamanlı 6 atölye çalışması bölümüne geçildi.
 
6 başlıkta atölye düzenlendi
 
Atölyelerin konu başlıkları şu şekilde: “Şiddet, istismar ve ihmal”, “Adalet sistemi ve çocuk”, “Eğitim sistemi ve çocuk”, “Medya ve çocuk”, “Çocukların katılım hakkı” ve “Toplumsal cinsiyet rolleri ve çocuk”.
 
İki saate yakın süren atölyelerde, her konu başlığı altında sunumlar yapılarak konular üzerinde tartışmalar yürütüldü. Ardından her atölyenin konuşmacıları, sempozyumda neler tartıştıkları hakkında kısa bilgiler paylaştı.
 
Ardından, HDP Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Türkmen, iki gün süren sempozyumun kapanış konuşmasını yaptı.
 
‘Koma Zarokên MA ile sempozyumun en coşkulu anlarını yaşadık’
 
Konuşmasına sempozyuma destek sağlayan herkese teşekkür ederek başlayan Nuray, “Büyük bir heyecanla bu sempozyumu düzenledik. Bu iki günün sonunda heyecanımız daha da büyüdü! Bizler için muazzam öğretici iki gün oldu! Dünkü oturumlarda çocukluk inşası ve çocukluk algısı ile aile, siyaset ve STK’lerin çocuk algısına ilişkin harika sunumlar yapıldı. Bu inşanın tarihselliğine ve politikayla olan bağına dikkat çekildi. Çocukluğun nasıl belli bir kurgu üzerinden inşa edildiği ancak farklı çocukluk deneyimlerinin nasıl muazzam bir çeşitlilik gösterdiğini bu konuşmalarda gördük. Dün akşam da Sevinç ve Ulaş ile Koma Zarokên MA ile aslında sempozyumun en keyifli, coşkulu anlarını yaşadık. Böylece çocuk politikasını inşa etmeye dönük bir çabanın sürdüğü bu iki güne çocuklar da doğrudan katıldı” diye belirtti.
 
Sempozyum başlıkları
 
Bugünkü oturumlarda çocukların maruz kaldığı sorunları farklı başlıklar altında iki oturumda ele aldıklarını ifade eden Nuray, ilk oturumda “Göç, mülteci ve çocuk”, “Bağımlılık ve çocuk”, “Siyasetin çocuk algısı” konularının derinlemesine ele alındığını kaydetti. Nuray, “Bir sonraki oturumda yine, ‘Türkiye’de çocuk hakları’, ‘Yoksulluk ve çocukların işçileştirilmesi’, ‘Çocuklara duyarlı bütçeleme’, ‘Sosyal hizmetler ve çocuk’ başlıklarıyla çocukların maruz kaldığı sorunlar geniş bir bağlamda odağa alındı” ifadelerini kullandı.
 
‘HDP Çocuk politikası yol haritasında metin çıkacak’
 
Son olarak altı farklı atölyede, şiddet, istismar ve ihmal, adalet sistemi, eğitim, medya, katılım hakkı, toplumsal cinsiyet rolleri başlıklarını çocuklar özelinde ele alan atölyeler düzenlediklerini belirten Nuray, “Atölyelerin değerli moderatörleri bize bu tartışmaları aktardı ve katılımcılar görüşlerini paylaştı. Oldukça yoğun ve dolu dolu geçen iki günün ardından nihai hedefimiz olan bir çocuk politikasının oluşturulması çabamıza büyük katkı sağlayacak bir sempozyum gerçekleştirdik. Bu sempozyum vesilesiyle bundan sonraki süreçte ortaya çıkacak bir çocuk politikası metni bize elbette yol gösterici olabilir" diye belirtti.