19’uncu yüzyıldan bugüne: Kürt gazetecilik tarihinde dergiler (2)

  • 09:01 28 Haziran 2022
  • Dosya
Öznur Değer
 
ANKARA - Kürt gazeteciliği ve basınında dergilerin de önemli bir yeri var. Kürtçenin kültür, sanat, bilim, edebiyat ve daha birçok alanda yaygın kullanımında büyük bir sorumluluğu üstlenen Kürtçe dergiler, bugün de çeşitli isimlerle bu misyonunu yerine getiriyor.
 
Kürt basınının bilinen yazılı tarihi, 19’uncu yüzyıla kadar uzanıyor. Onlarca gazete ve dergi yayını ile Kürt dilini geliştirmeyi önüne hedef olarak koyan Kürt basını, 90’lı yıllardan sonra ise Kürtlere yönelik kaybetme ve katletme politikalarına da ışık tutarak “özgür basın” kimliğini yarattı. Musa Anter’in katledilişinden bu yana mirasını devralan yüzlerce gazeteci “özgür basın” geleneğini sürdürüyor. “Hakikatin izinden gitme” kararlılığı ile bugüne gelen özgür basının 16 emekçisi de AKP-MHP iktidarının yargısı tarafından yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek 16 Haziran’da tutuklandı.
 
16 Kürt gazetecinin tutuklanması akıllara, Osmanlı’dan Cumhuriyet tarihine ve 90’lardan bugüne Kürt basını ve özgür basının maruz kaldığı baskı ve şiddeti getirdi. Bizler de dünden bugüne Kürt ve özgür basın geleneğine dair bir derleme dosya hazırladık. Dosyamızın bugünkü ikinci bölümünde ise Kürt basını sürecinde yer edinen dergileri derledik.
 
Rojî Kûrd
 
Rojî Kûrd, ilk Kürt dergisi olmakla birlikte Kürt gençleri öncülüğünde yayımlanan da ilk dergidir. Hêvi Kûrd Talabe Cemiyeti tarafından yayımlanmaya başlayan derginin ilk sayısı 6 Haziran 1913 tarihinde okuyucuyla buluştu. Aylık olarak çıkan Rojî Kûrd’un yayın dili Kürtçe ve Osmanlıcaydı. Toplam 4 sayı çıkarılan derginin son sayısı 12 Eylül 1913’te çıkarıldı. Kürt kültürüne önemli katkılarda bulunan dergide, Kürt sorununa dair yazıların yer alması da dikkat çekti. Dergi, dönemin tanınmış Kürt aydınlarının da desteğini alarak zengin bir yazar kadrosu oluşturmayı başardı.
 
Hetawî Kûrd 
 
Hetawî Kûrd dergisi, Rojî Kûrd’un devamı olarak kapatılmasından yaklaşık 6 hafta sonra 24 Ekim 1913’te İstanbul’da yayın hayatına başladı. Yöneticiliğini Müküslü Hamza’nın yaptığı dergi, Kürtlüğe hizmet etmek amacını taşıyordu. Dergide, 20’nci yüzyılın başında Osmanlı’da Kürtlerin durumu ele alınıp, Osmanlı dönemi Kürt basını da işlendi. Yine dergide Kürtlerde sosyal hayat ve kültürel yapılara yer verilirken, dergi toplam 10 sayı yayımlanabildi. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla 1914’te yayım hayatı sona eren derginin 6, 7, 8 ve 9’uncu sayılarına ulaşılamadı.
 
Jîn
 
Jîn dergisi, Ekim 1918’de İstanbul’da yayın hayatına başladı. Jîn’de çeşitli yazılar ile Kürt sorununa geniş yer verildi. Siyaset, tarih, dil, edebiyat, eğitim, kültür gibi konular da işlenirken, Kürtlerin kültürel değerlerinin yeniden üretilmesi ve Kürtlerde ulus bilincinin gelişmesine katkıda bulundu. Kürt Teali Cemiyeti’ne bağlı olarak çıkan Jîn’in 22’nci sayısına gelindiğinde “Kürt kadınları Kürt Kadınları Teali Cemiyeti adı altında örgütleniyorlar” şeklindeki haber dikkat çekiyor. Toplam kaç sayı çıkarıldığı bilinmeyen derginin 36 sayısına ulaşılabildi. Derginin ilk 25 sayısı 1985 yılında araştırmacı Mehmet Emin Bozarslan tarafından İsveç’te 5 cilt halinde yayımlandı. Dili Kürtçe ve Osmanlıca olan derginin son sayısı 2 Ekim 1919’da yayınlandı. 
 
Hawar
 
Kürt basın tarihinin en önemli yayınlarından biri Hawar dergisidir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kürdistan’ın parçalanmasının ardından Rojava’ya göç etmek zorunda kalan Celadet Bedirxan tarafından 15 Mayıs 1932 tarihinde Suriye’nin başkenti Şam’da çıkarılmaya başlandı. Düzenli bir şekilde basımı gerçekleşemeyen dergi, Kürtçe Latin alfabesini hayata geçiren ilk yayın oldu. Dergi Arap alfabesini de kullandı. 20 sayfadan oluşan derginin 16 sayfası Kürtçe, 4 sayfası ise Fransızca yazıldı. Toplam 57 sayısı basılan dergi, 23’üncü sayının ardından yalnızca Latin alfabesini kullandı. Dergide Kürtçenin Soranî, Kirmanckî gibi lehçeleri de kullanıldı.
 
Celadet Bedirxan derginin ilk sayısında amacını şu sözlerle ifade etti: “Hawar bilimin sesidir, bilim kendini bilmektir. Kendini bilmek bize güzelliğin ve kurtuluşun yolunu açar. Hawar’ımız her şeyden önce dilimizin varlığını tanıtacaktır. Çünkü dil varlığın ilk şartıdır. Hawar bu günden itibaren Kürtlüğün beklentileriyle meşgul olacaktır.”
 
Tarihe Kürt Dil Bayramı’nı kazandırdı
 
Temel amacı Kürt dilini yaygınlaştırmak ve Kürtçe eserler yayımlanmasının önünü açmak olan Hawar, Kürtlere aynı zamanda bir bayram da armağan etti. Hawar’ın yayın hayatına başladığı 15 Mayıs, “Kürt Dil Bayramı” olarak kutlanıyor. Dergi Kürt dili ve kültürü üzerine 17 eser de yayımladı. Kürtlere ulusal bilincin yanı sıra dil ve kültür bilincini aşılayan, Kürtçe yazma ve okumaya teşvik eden Hawar, Suriye hükümeti tarafından 15 Ağustos 1943 yılında kapatıldı. Derginin tüm sayıları daha sonra 1998 yılında Fırat Ceweri tarafından yeniden basıldı.
 
İlk resimli Kürtçe dergi: Ronahî
 
Mir Celadet Ali Bedirxan, sürgün edildiği Şam’da Hawar’ın yanı sıra Ronahî adıyla ilk resimli Kürtçe dergiyi de çıkardı. 1 Nisan 1942 tarihinde yayın hayatına başlayan dergide yalnızca Kürtçe yazılara yer verildi. Önce Hawar’ın bir eki olarak çıkan Ronahî, Hawar’ın kapatılmasının ardından yayın hayatını sürdürmeye devam etti. 3 yıl kadar basılmaya devam edilen Ronahî, kapatıldığı 1945 yılına kadar toplam 28 sayı çıkardı. İkinci Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllara denk gelen dergide ağırlıklı olarak savaş siyaseti ele alındı. Nazizm’e ve faşizme karşı yazıları okurlarına sunan Ronahî, Kürt edebiyatı ve kültürüne dair de önemli görüşlere yer verdi. Derginin tüm sayıları İsveç’teki Jîna Nû tarafından tekrar basıldı. Son olarak da Diyarbakır’da Belkî Yayınevi, 2017 yılında derginin tüm sayılarını tek bir kitapta topladı.
 
Stêr dergisi
 
Dr. Kamuran Bedîrxan tarafından 1943 yılında Beyrut’ta çıkarılan Stêr dergisi, sadece üç sayı yayımlandı. Derginin ilk sayısı Aralık 1943’te, ikinci sayısı Şubat 1944’te ve üçüncü sayısı da 1945 yılında yayınlandı. Yine Roja Nû dergisi de yine 1943-1945 yılları arasında yayınlandı.
 
Nûdem
 
Hawar’ın öncülük etmiş olduğu ikinci dergi olan Nûdem (Yeni Zaman), İsveç’in başkenti Stockholm’de basılır. Bu dergi, birçok kesim arasında ikinci Hawar olarak adlandırılır. Nûdem, ilk sayısını 1992 yılında Stockholm’de çıkardı. Derginin 2001 yılına kadar, ara vermeden 40 sayısı yayımlandı. Edebiyat ağırlıklı bir dergi olmakla birlikte sanat disiplinleri üstüne makalelerin de yer aldığı derginin yanında ayrıca Firat Cewerî’nin editörlüğüyle, Nûdem Werger (Nûdem Çeviri) dergisi de bir sayı çıktı. Bu dergi, Kürt ve dünya edebiyatlarını buluşturan yeni bir kapı olarak değerlendirilirken, birçok yeni eser, ilk olarak Nûdem Werger’de Kürtçeye çevrildi. Diasporanın Kürtçeyi geliştirme konusunda sunduğu imkânlar, bu derginin sayfalarında ete kemiğe bürünür.
 
Bu dergilerin dışında birçok dergi de İsveç’te basıldı. Rabûn (1975), Pale (1978), Kulîlk (1980) Muzîk û Huner (1980), Berbang (1982), Mamosteyê Kurd (1985), Kurdistan Press (1986), Çarçira (1986), Wate (1987), Berhem (1988), Bergeh (1989), Çira (1995), Dugir (1995), Helwest (1995) ve sadece Kürtçenin Kirmanckî lehçesinde yayımlanmış Vate (1997).
 
Tîrêj
 
12 Eylül darbesinden önce tamamı Kürtçe olan Tîrêj dergisi, 1979 yılında İzmir’de yayınlanmaya başladı ve 4 sayısı basıldı. 
 
Rewşen
 
İstanbul’da, 1992 yılında Kürtçe-Türkçe bir dergi daha yayına başlar. Rewşen, Mezopotamya Kültür Merkezi tarafından 1996’ya kadar yayımlandı. Ardından, ilk birkaç sayısı hariç, tamamen Kürtçe yayımlanan Jiyana Rewşen adlı dergi 52 sayıya ulaştı. Jiyana Rewşen’in kapanmasından sonra, 2002 yılında Rewşen-Name de 3 sayı çıkardı.
 
Öte yandan, Zend dergisi ise İstanbul Kürt Enstitüsü çatısı altında yayımlanan bilim dergisi olarak yayınlarını sürdürüyor. Bu dergi dilbilim, tarih ve edebiyat konularına yoğunlaşıyor.
 
Kürtçe dergiciliğin katkıları
 
Daha birçok isim ile Kürtçe dergiler içerisinde yer alan bu çalışmalar, Kürt dilinin gelişimine de en az gazeteler kadar katkı sundu. Hem güncel-politik hem de tarih, kültür, edebiyat, bilim, dil gibi alanlara odaklanan çeşitli dergiler ile Kürtçe dil çalışmalarında sıçrama yarattı.
 
Yarın: Özgür basın geleneği ile yeni dönem