Şemzînan’da kadın eliyle ‘kofi’ geleneği sürüyor

  • 09:02 29 Ocak 2023
  • Emek/Ekonomi
Rabia Önver 
 
COLEMÊRG - Kürt kültüründe önemli bir rolü olan kofi geleneğini sürdüren Piruze Gelici,  bu geleneği yaşattığı için mutlu olduğunu ifade ederken, diğer yandan kofi yapımını başka kişilere de öğretmeye devam ediyor. 
 
Kürt kadınların kültürünü yansıtan ulusal giyim aksesuarlarından biri olan kofi yıllardır Colemêrg (Hakkari) merkez ve ilçelerinde kullanılmaya devam ediliyor. Genç, yaşlı demeden tüm kadınlar, miting, şölen, newroz ve benzeri etkinliklerde taktıkları kofileriyle ortamı da renkleriyle süslüyor. Ulusal giysileriyle beraber kofileri kullanmayı tercih eden kadınlar, Kürt kültürünün taşıyıcı ve yaşatıcı unsurlarının önemine dikkat çekiyor. Kadınlar, asimilasyon ve baskı politikalarına rağmen, Kürt kültürünü yaşatacaklarını vurguluyor. 
 
Üreten sınırlı sayıda ustalar kaldı
 
Colemêrg ve ilçelerinin yanı sıra bölgede yaşayan Kürt kadınların da kullandığı kofi, geçmişten günümüze kadar gelmiş durumda. Kofinin bağlama şekli ise özel bir yetenek isterken, bu konuda da her kentte kofi yapabilen sınırlı sayıda kişi var. Bunlardan biri de Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde yaşayan kadınlardan Piruze Gelici. 
 
Piruze, iki ayağını bir kazada kaybeden eşiyle birlikte, kofi bağlamayı gönüllü yapanların yanında öğrendikten sonra da geçinmek için sürdürüyor. 
 
‘Her yerden siparişler gelmeye başladı’
 
Sonrasında kofi yapımı ve satışına başlayan Piruze, evlenmeden önce de kofi ve benzeri el emeği ile üretilen ürünlere merakı olduğunu belirtiyor. Köyde iken sık sık patik ve eşarp gibi giyim eşyaları yapıp satan Piruze, şöyle devam ediyor: “Eşim öğretmendi, ben de köyde ev işleri, bahçe işleriyle uğraşıyordum. Eşim geçirdiği bir kaza sonrası sakat kalmasından kaynaklı yürüyemedi ve öğretmenliği bıraktı. Evde kalınca hep beraber bir iş yapmalıyız dedik. Bu taraflarda da düğünler yoğun olduğu için biz de kofi yapımı ve satımı ile uğraşalım dedik. İlk yapmaya başladığımızda tedirginlik içerisinde, acaba satabilecek miyiz diye kaygılarımız vardı. Sonrasında satın alan birkaç kişi vardı, bulundukları çevrelere anlatmışlardı. O şekilde yavaş yavaş insanlar bizi tanıdı, her yerden siparişlerimiz gelmeye başladı.”
 
Kürt kültürünü ve mirasını yaşatma sevinci
 
Kofilerin, Kürt kültüründe bir miras olduğunu ve bu mirası gelenek halinde sürdürdükleri için mutlu olduğunu dile getiren Piruze, “Bizi gören ve duyan olunca yer neresi olursa olsun sipariş veriyor. Bize her gelen yeni sipariş de heyecanlandırıyor ve mutlu oluyoruz. Emeğimizin her yerde görülmesi, kültürümüzün sürdürülmesi de bizi çok sevindiriyor. Nenemler, eskiden hep anlatırdı,  bir gelin istemeye giderken, geline kofi götürülmeden kızı vermezlermiş. Nedenini sorduğumda ise çok eski bir gelenek olduğunu söylerdi” diyerek, kofinin Kürt kültüründeki önemine dikkat çekiyor. 
 
Zam kofi fiyatlarını da etkiledi
 
Kofi bağlamanın sadece kendileri ile sınırlı bırakmadıklarını kaydeden Piruze, “Öğrenmek isteyen kim varsa yanıma geldiğinde öğretiyoruz. Ne kadar çok kişi öğrenirse bizim için daha iyi. Atölye gibi bir yer açma planımız var. Biraz daha çalışıp birikim yapabilirsek atölyeyi açıp birçok kişiye iş imkanı sağlamayı hedefliyoruz. Aldığımız kumaşların en kalitelisini Güney Kurdistan Bölgesi’nden alıyoruz. Eskiden 100 TL’den satıyorduk ama şu an kumaş fiyatlarının artmasından kaynaklı 100-200, 400 TL arası fiyatlarda satıyoruz. Ayrıca kof inin kenarlığı için aldığımız ipe de zam geldi. Onları da eski fiyatına göre alamıyoruz” diyor. 
 
‘Kadınlar kendi ayakları üzerinde durmalı’
 
Piruze, son olarak her kadının kendi ayakları üzerinde durmasını ve kendisini hiçbir zaman ezdirmemesini istedi.