4’üncü evre kanser hastası 73 yaşındaki tutsak bırakılmıyor!

  • 09:01 13 Ağustos 2022
  • Güncel
 
Öznur Değer 
 
ANKARA - Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında olan dördüncü evre kanser hastası 73 yaşındaki Ehettin Kaynar, durumunun kritikliğine rağmen tahliye edilmiyor. Onkoloji Bölümü’nün “Yüzde 80 kendine bakamaz” raporuna rağmen cezaevinde tutulan Ehettin’in çocukları, tek isteklerinin babalarının serbest bırakılması olduğunu vurgulayarak, “73 yaşındaki biri ne yapabilir?” diye sordu.
 
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri her geçen gün yeni bir boyut kazanırken, hasta tutsakların durumu ise ciddiyetini koruyor. Yaşamını tek başına idame edemeyecek onlarca hasta tutsak Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalabilir” raporları dolayısıyla cezaevinde tutulmaya devam ederken, İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre cezaevlerinde 651’i ağır bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Bu tutsaklardan biri de iki haftayı aşkın süredir Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında bulunan dördüncü evre kanser hastası 73 yaşındaki Ehettin Kaynar.  
 
Kanser hastası tutsak tahliye edilmiyor
 
Iğdır’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Adalet Komisyonu”nda yer aldığı gerekçesiyle hakkında açılan dava sonucunda 2015 yılında tutuklanan ve 2017 yılı Kasım ayında tahliye edilen ağır hasta tutsak Ehettin, 2021 yılının Nisan ayında kendisine verilen müebbet hapis nedeniyle yeniden tutuklanarak Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. İleri yaşına ve damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, prostat, kemik erimesi, romatizma, sağ omuz köprücük kemiği kırıklığı, cilt hastalığı, el ve ayaklarında uyuşma, el titremesi, guatr hastalığı ve böbrek hastalığı, diyabet gibi birçok ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Ehettin, karaciğer kanseriyle mücadele ediyor.
 
Ailesinin başvurusuyla karaciğerindeki kitle ortaya çıktı
 
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden yaklaşık 3 ay önce Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Ehettin’in sağlık durumu cezaevi koşulları ve tedavi edilmemesi nedeniyle giderek ağırlaştı. Cezaevi idaresi tarafından hastaneye götürüldüğünde gerekli tedavi ve tetkikler yapılmadan yalnızca serum verilerek cezaevine geri gönderilen Ehettin’in durumunun kötüleşmesi üzerine ailesi tarafından Savcılığa başvuru yapıldı. Bunun üzerine 10 Temmuz’da Ehettin’in karaciğerinde büyük bir kitle olduğu ortaya çıktı.
 
Hastaneye kaldırıldı, kanser teşhisi kondu
 
Tutulduğu Karabük Cezaevi’nde yatağa bağlı hale gelen, yaşamını tek başına idame edemeyen ve ailesiyle telefon görüşmesini dahi yapamayacak duruma gelen Ehettin, durumunun ağırlaşması sonucu 27 Temmuz’da Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Karaciğer sağ lobunda 12*16 cm ebadında kist bulunan Ehettin’e yapılan biyopsi sonucunda hem patoloji hem de radyoloji raporuna göre 4’üncü evre kanser olduğu, kanserin uzak metastaz yani karaciğere uzak organlara da sıçradığı öğrenildi.
 
Müebbet cezası bozuldu tahliyesi için başvuru yapıldı
 
İki haftayı aşkın süredir hastanede tedavi altında bulunan Ehettin’i yalnızca savcılıktan alınan izinle ailesinden bir kişinin görmesine izin veriliyor. Ciddi rahatsızlıkları nedeniyle cezaevinde kalamayacak durumda olan ve Iğdır yerel mahkemesi tarafından verilen müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulması nedeniyle tutuklu durumunda olan Ehettin için avukatları, Iğdır’da yargılandığı mahkemeye tahliyesinin sağlanması yönünde başvuruda bulundu. Ehettin için yapılan başvurulardan henüz yanıt alınmazken çocukları babalarının bir an önce serbest bırakılmasını talep etti.
 
Ehettin’in kızları Hicran Çiga ile Sıdıka Varlı ajansımıza konuşarak babalarının bir an önce serbest bırakılmasını talep etti.
 
‘Peçete vermiyorlardı maske ile ayaklarını sarıyordu’
 
Babasının çok sayıda rahatsızlığının bulunduğunu ifade eden Hicran Çiga, yaşamını tek başına idame edemeyeceğini söyledi. Her görüşe gittiklerinde babasının durumunun biraz daha kötüye gittiğini gördüklerini kaydeden Hicran, “Durumunun kötüleşmesi üzerine savcılığa dilekçeler yazmaya başladık. Babam için çabalamaya başladık. Rahatsızlığının ciddi boyuta evrildiğini görüyorduk çünkü. Peçete vermiyorlardı babama ıslak mendil ile yarasını sarıyordu, maske ile ayaklarını sarıyordu. Başvurularımıza bir sonuç alamadık. Babam da giderek zayıflıyordu ve yemek yiyemeyecek duruma geldi. Durumu kötüyken Karabük Cezaevi’ne gönderdiler. Babam orada daha da kötüleşti. Onun bakıma ihtiyacı var” diye belirtti.
 
‘73 yaşındaki biri ne yapabilir?
 
Babasının barışçıl bir kişiliğe sahip olduğunu vurgulayan Hicran, tek isteklerinin serbest bırakılması olduğunu ifade etti. Hicran, “Babam 73 yaşında. O yaşta biri ne yapabilir, ne isteyebilir? Babamın bırakılması için elimizden gelen çabayı harcıyoruz. Babamı serbest bıraksınlar biz de hastane hastane gezip tedavisini sağlayalım. Hastanede babamı göremiyoruz bile. Gün boyu hastanede kalıyoruz babamı yalnızca iki dakika camdan görebiliyoruz” sözlerine yer verdi.
 
Yüzde 80 kendine bakamaz!
 
Babasının tahliye edilmesi için hukuki girişimlerde bulunduklarını belirten Hicran, Onkoloji Bölümü’nün “Yüzde 80 kendine bakamaz” şeklinde rapor hazırladığı bilgisini paylaştı. Hicran, “Babamın cezaevinde ölmesini istemiyoruz. Babam su şişesini açıp içemiyor şu an. Tüm yetkililere sesleniyorum; tek istediğimiz bir an önce serbest bırakılması, kalan ömrünü rahat geçirmesi” çağrısında bulundu.
 
‘Ne Sağlık Bakanlığı ne de hükümet üzerine düşen görevi yapmıyor’
 
Ehettin’in diğer kızı Sıdıka Varlı ise tek isteklerinin babasının sağlığına kavuşması olduğunun altını çizerek, “Babamı hastanede bile göremiyoruz. Bizi görünce o da kötü oluyor ve bize ‘Burada kalmayın gidin’ diyor. Tek isteğimiz babamın bir an önce serbest bırakılıp evine gelmesi. Hepimiz her şeyi bırakıp Ankara’ya geldik. Onu neden bırakmadıklarını biz de anlayamıyoruz. Durumunun kötüleşmesi üzerine cezaevi arkadaşları durumu bize bildirdi ve bizim hemen başvurularda bulunmamız sonucunda babam hastaneye kaldırıldı. Eğer arkadaşları bize haber vermemiş olsaydı babam şu an yaşamıyor olacaktı. Babam telefonda bizimle konuşamıyordu bile. Ne istiyorlar bu tutsaklardan? Başvurularımıza da yanıt alamıyoruz. Gönderdiğimiz evraklar çok ağır işliyor. Biri başkasına yönlendiriyor. Üzerinde durmuyorlar. Ne Sağlık Bakanlığı ne de hükümet üzerine düşen görevi yapmıyor” ifadelerini kullandı.