MUŞ - Vartinis Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılırken, siyasi parti temsilcileri, katliam davasının zaman aşımına bırakılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. 

 

Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde "örgüte yardım yaptıkları" iddiasıyla evleri askerlerce ateşe verilen Nasır ve Eşref Öğüt çifti ile çocuklarının yakılarak katledilmesi üzerinden 29 yıl geçti. Katliamın yıldönümünde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş il ve ilçe örgütleri ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve HDP eski Muş milletvekili Sırrı Sakık, ailenin katledildiği evin önünde anma etkinliği gerçekleştirmek istedi. HDP Muş il binasında bir araya gelen kitle, öğle saatlerinde Vartinis’e doğru yola çıktı. Askerler zırhlı araçlarla belde girişini kapatarak, kitlenin beldeye girmesini engelledi. Askerler, “kamu güvenliği” iddiasıyla valiliğin yayınladığı yasak kararını gerekçe gösterdi.

 

Valilik kararına tepki gösteren kitle, araçlarla Bitlis yol güzergahında bulunan Altınova (Vartinis) belde belediyesinin tabelası önüne gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı, HDP Korkut İlçe Eşbaşkanı Maşallah Yıldız okudu. 

 

‘Zamanaşımına bırakılmaya çalışılıyor’

 

Maşallah, katledilenleri anarak konuşmasına başladı. Vartinis Katliamı’nın cezasızlık politikası ile zamanaşımına bırakılmaya çalışıldığına dikkat çeken Maşallah, “1990’larda başta Kürdistan coğrafyası olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde işlenen insanlığa karşı suçların faillerine siyasal iktidar güvenlik bürokrasisi ve özellikle yargı mekanizması koruma şemsiyesi oluşturmuş. Failler hakkında etkin, nitelikli ve hızlı bir soruşturma yürütmemiştir” diye belirtti. 

 

Vartinis Katliamı’nın Musa Anter ve JİTEM Davası gibi zamanaşımına bırakılmak istediğini kaydeden Maşallah, “Vartinis Katliamı’nın zamanaşımına terk edilmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Kürt halkının davasıdır’

 

Katliamın 29’uncu yılında faillerin halen dışarıda olduğuna işaret eden siyasetçi Sırrı Sakık ise, “Bu topraklarda olup biten bütün olaylarda zamanaşımının uygulandığını biliyoruz. Birçok olayda bunlar yaşandı ve bizler bunlara yabancı değiliz. Uluslararası hukukta insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı yoktur” diye konuştu.