DAD Kürt Dil Bayramı’nı Aysel Doğan’a adadı

  • 19:38 14 Mayıs 2022
  • Kültür Sanat
İZMİR - DAD öncülüğünde düzenlenen ve Kürt siyasetçi Aysel Doğan’a adanan Kürt Dil Bayramı etkinliğinde, ulus devletin ana dillere olan asimilasyona karşı Kürt halkının direndiğine dikkat çekildi. 
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi ve DAD İzmir Gençlik Meclisi’nin, Kürt siyasetçi Aysel Doğan’ın anısına atfettiği Kürt Dil Bayramı etkinliği, şube binasında gerçekleşti.
 
Etkinlikte bir dakikalık saygı duruşunun ardından Bamansur Ocağı Anası Elif Hurustan çerağ uyandırdı.
 
İlk olarak Kürtçenin Kırmançki lehçesinde konuşan DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Nebat Çelik, ana dilin konuşulmasının öneminin altını çizerek, “Dilimizi konuşmazsak yok olur, bu nedenle konuşmalıyız” dedi.
 
‘Aysel Doğan’ın direnişini yaşatacağız’
 
Aysel’i anarak sözlerine devam eden Nebat, “O Seyit Rıza’nın torunuydu. Dersim’in sesi olan Aysel Doğan davası için başkaldırdı, hapse atıldı. Nahak zihniyetine karşı onurlu bir direniş sergiledi. Aysel özgürlüğün rengiydi, kadınların sesiydi. Biz de onu unutmayacağız, her yerde her zaman her dilde sesimizi çıkaracağız. Aysel yanımızda olmasa da ruhu bizimledir, gülüşünü ve direnişini Dersim topraklarında, ocaklarda, ziyaretlerde yaşatacağız. Duyduk ki cenazesine nahak zihniyeti saldırmış. Biz bu saldırıyı kınıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Ardından basın metni okundu. Metni Türkçe olarak DAD İzmir Gençlik Meclisi adına Fırat Dikmen Kırmançki olarak da şube üyesi Sedat Çelik okudu.
 
‘Ulus devlete karşı Kürt halkının mücadelesi devam ediyor’
 
Devletli uygarlık tarihinin ortaya çıkardığı toplumsal sorunların,  kapitalist modernite çağında ulus devlet formunda toplum ve doğa-kırım karakterini derinleştirdiği belirtilen açıklamada, ulus devlet modelinin Ortadoğu halklarına dil, coğrafya, kültürü hatta varlığını yok etme seviyesine geldiği dile getirildi. 1923'de tekçi-milliyetçi ideoloji ekseninde kurulan ulus devletin birçok etnisite, inanç ve kültüre inkar ve asimilasyon politikalarını dayattığı kaydedilen açıklamada, “Kürt halkı bu süreçte direnmenin fiziki ve kültürel yöntemlerini farklı boyutlarda sergileyerek toplumsal ve kültürel değerlerini koruyabilmiş ve yaşatabilmiş halkların başında gelmektedir. Bugün dahi asimilasyona ve inkara karşı bu mücadelesini sürdürmektedir” denildi.
 
‘Dil ve inanç iç içedir’
 
İktidarın Alevi Kürtlerin Kürtçe ibadet dillerini asimile edip Kürt Alevilerinin kutsallarına, anadillerine yöneldiğine dikkat çekilen açıklamada,  “Kürtçeye yönelik asimilasyon politikaları genel olarak dil ve toplumsal kültür asimilasyonunu hedeflerken, Rêya Haq/Hak Yol sürekleri özelinde tüm bunlara ek olarak inancında asimilasyon kıskacına alan önemli bir hedef alanı yaratmaktadır. Tıpkı musahip inançlar olarak gördüğümüz Ezidilik, Yaresanlık, Kakailikte olduğu gibi. Bu musahip inançlarda inanç ve dil bağlamında doğru orantılı bir kültürel gerçekliğe sahiptir ve ibadet dilleri Kürtçedir” sözlerine yer verildi.
 
Kürtçe hutbe okuyan Mele’lere destek
 
Kürtçe hutbe okuduğu için Mele'lerin tutuklanmasına değinilen açıklamada, “İslam’ı iktidarları için araçsallaştırmakta bir beis görmeyen egemen güçler, Kürtçeye karşı olan tahammülsüzlüklerini  bu alanda da göstermektedir. Kürtçeye olan bu tahammülsüzlüğü kabul etmediğimizi ve tutuklanan Kürt Mele'ler ile dayanışma içerisinde olduğumuz bilinmelidir” diye kaydedildi.
 
Ana dilde ibadet ve Kırmançki dil kursu çağrısı
 
Kürt Dil Bayramı’nın sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda asimilasyona ve inkara karşı örgütlü mücadele günü olduğu vurgulanan açıklamada, dernek bünyesinde devam eden Kirmanckî dil atölyesine katılım çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Bir çağrı olarak ta başta cem ve civatlarımızda Kürtçenin kullanılması gerektiğini ve yaşamın her alanında yeni nesillere anadillerini öğreterek dil asimilasyonuna karşı toplumsal sahipleniş içerisinde olunması gerektiğini dile getiriyoruz” sözleri kullanıldı. 
 
‘Ana dilde eğitim kabul edilmelidir’
 
Açıklamada son olarak, anadillerin halklar için haftalık derslikler içerisinde birkaç saate sıkıştırılmış bir 'öğrenim dili' olamayacağı ve her halkın kendi anadilini eğitim dili olarak görmesinin, o halkın varoluşunu koruyabilmesi için kabul edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
 
Etkinlik, sinevisyon gösterisi, Kürtçenin diğer lehçelerinde solo ve koro klam dinletileri ve şiirlerle devam etti.