AKPM’de konuşan Feleknas Uca: İstanbul Sözleşmesi için sorumluluk alın

  • 12:00 26 Ocak 2023
  • Siyaset
 
HABER MERKEZİ - Avrupa Konseyi Parlamenter Meclis’inde İstanbul Sözleşmesi üzerine konuşan HDP’li Feleknas Uca, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekildiğinden beri şiddetin daha fazla arttığını söyledi. Feleknas, konsey ve üye devletlerin bu konuda daha fazla gündem oluşturmasını ve sözleşmeyi korumak için daha fazla sorumluluk alması çağrısında bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih Milletvekili Feleknas Uca, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde İstanbul Sözleşmesi raporu üzerinde konuşma yaptı. Cinsiyete dayalı şiddetin dünyanın her yerinde olduğunu belirten Feleknas, şiddetin dozunun her geçen gün arttığını vurguladı. 
 
‘Türkiye sözleşmeden çekildiğinden beri şiddet arttı’
 
BM’nin kadına yönelik şiddete ilişkin raporuna dikkat çeken Feleknas, raporda, dünya çapında cinsel ve fiziksel şiddet mağduru 736 milyon kadının olduğuna dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınları, çocukları aile içi şiddetten koruyan bir sözleşme olduğuna işaret eden Feleknas, “Şiddet sistemine son verilerek şiddet önlenir. Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti içtenlikle önlemek ülkeleri ileriye taşıyacak ve çıtayı yükseltecektir. Kadınların kazanımlarına sahip çıkmak elbette hepimizin ortak sorumluluğudur. Ancak Konsey ve üye devletlerin bu konuda daha fazla gündem oluşturmak ve Sözleşme'yi korumak için daha fazla sorumluluk almaları gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan Türkiye, şimdi de sözleşmeden çekildi. Elbette Türkiye'yi geri çekildiği için eleştiriyoruz. Ve Türkiye sözleşmeden çekildiğinden beri, Türkiye'de kadına yönelik şiddet de arttı. Türkiye'deki tüm kadınlar adına, Türkiye'yi İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmeye çağırıyoruz” dedi.
 
İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısı
 
Feleknas sözlerini şöyle sonlandırdı: “Üye devletlerin sivil toplum örgütleriyle diyaloğa açık olmaları, AKPM ve uluslararası kadın kuruluşlarının önerilerini dikkate almalıdırlar. Ve bu sorun sivil toplum yaklaşımıyla çözülmelidir. Kadın kurumlarına yapılan saldırıların, cinsiyet eşitsizliğinin, şiddeti teşvik eden politikaların ne iç politikada ne de dış politikada hiçbir ülkeye, hiç kimseye kazandıracağı bir şey yoktur. Tüm toplumun birleşeceği tek nokta yaşam hakkının korunmasıdır. Bu nedenle herkesi kadına şiddete karşı çıkmaya, kadın cinayetlerini durdurmaya yönelik yasaların etkin bir şekilde uygulanmasına, İstanbul Sözleşmesinin uygulanması ve kadınların tüm kazanımlarının korunması için çağrıda bulunuyorum. Adil ve eşit bir dünya için mücadelemizi her zaman olduğu gibi sürdüreceğiz.”