Meryem Ece: Eşimin mücadelesini sürdüreceğim

  • 10:46 16 Mayıs 2022
  • Güncel
ŞIRNAK - Cezaevinde koronavirüse yakalandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 73 yaşındaki Abdullah Ece’nin eşi Meryem Ece, “Ölümse ölüm, tutsaklıksa tutsaklık. Yaşadığım müddetçe eşimin mücadelesini sürdüreceğim” dedi. 
 
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, Türkiye ve bölge cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) raporlarında, 2022 yılının Ocak ayında 3, Şubat ayında 4, Mart ayında 5, Nisan ayında 3 ve Mayıs ayında 2 olmak üzere en az 17 tutsağın yaşamını yitirdiği kaydedildi. Cezaevlerinde her geçen gün durumu kötüleşen hasta tutsaklar, ölüm eşiğinde tahliye ediliyor. 
 
Bir ay sonra çıkacaktı
 
İzmir Buca Cezaevi’nde bulunan 73 yaşındaki Abdullah Ece, koronavirüse yakalanması sonucu kaldırıldığı hastanede 14 Mayıs’ta yaşamını yitirdi. Abdullah, hakkında “örgüte yardım” ettiği gerekçesiyle açılan dava kapsamında verilen 2 yıl hapis cezasının onanması sonucu 2020 yılında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezasını tamamlayarak 10 Haziran’da tahliye olması beklenen Abdullah’ın, cezaevinden cenazesi çıktı. 
 
Abdullah’ın oğlu Osman Ece (50), babasının ilerleyen yaşından dolayı tahliye edilmesi için defalarca başvuru yaptıklarını belirterek, tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi. Osman, cezaevi yönetiminin babasına, “Seni bırakalım da Kandil’e git” dediğini aktardı. Babasıyla en son 1 Nisan’da görüşme gerçekleştirebildiğini söyleyen Osman, 4 Nisan’da ise yaptıkları telefon görüşmesinde babasının koronavirüse yakalandığını aktardığını kaydetti. Osman, babasının 28 Mart’ta göğüs rahatsızlığından dolayı hastaneye götürüldüğünü dile getirdi. 
 
Bilgi verilmedi
 
Son olarak babasıyla 10 Nisan’da telefonla görüşebildiklerini, 17 Nisan’da ise telefon görüşünün yapılmaması üzerine babasının hastaneye kaldırıldığı bilgisini aldıklarını dile getiren Osman, gittikleri hastanede babasının entübe olduğunu öğrendiklerini söyledi. 
 
Geçici tahliye
 
Babası hakkında 18 Nisan’da 3 aylık geçici tahliye verildiğini bilgisini paylaşan Osman, ancak babasının artık ölüm döşeğinde olduğunu ifade etti. Osman, babasının hastanede ellerinin kelepçeli olduğunu ve başında polis ile gardiyanların bekletildiğini tutsakların ölüm döşeğinde tahliye edildiğini söyleyen söyledi. Osman, “Babam 14 Mayıs’ta tedavi gördüğü İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Hukukla zerre kadar alakası yok. Bu bir değil iki değil. Birçok cezaevinde bu durum yaşandı. Bütün tutukluların durumu bu şekildedir. Tutuklular, ölüm safhasına geldiği zaman aileyi arayıp ‘gelin alın’ diyorlar” diye konuştu.
 
Gülistan: Ölülerimizden korkuyorlar
 
Abdullah Ece’nin kızı Gülistan Ece, babasının tutuklandığı zaman hiçbir hastalığının olmadığına dikkat çekerek, “Babamı hastaneye götürdüklerinden 8 gün sonra bize bilgi verildi. Babam 73 yaşındaydı ve ona rağmen onu kelepçelemişlerdi. Başına gardiyan ve polis koymuşlardı. Babamızla gurur duyuyoruz. Onunla başımız diktir. İyi ki onun kızıyım” dedi. Tutukluların ölüm döşeğine gelene kadar tahliye edilmediğini dile getiren Gülistan, “Bizlerden korkuyorlar. Ölülerimizden hatta kemiklerimizden bile korkuyorlar. Babam 73 yaşındaydı, ondan bile korkuyorlardı. Bütün halkımızın uyanması gerekiyor. Cezaevindekileri yalnız bırakmamalıyız. Anneler cezaevlerinin ve hastanelerin önünde oturması gerekiyor” diye seslendi. 
 
‘Eşimin yolundayım’
 
“Ölümse ölüm, tutsaklıksa tutsaklık” diyen eşi Meryem Ece de, “Yaşadığım müddetçe eşimin mücadelesini sürdüreceğim. Asla onun yolundan ayrılmayacağım. Cezaevlerinden artık cenazeler çıkmasın. Bizim cenazemiz son olsun” şeklinde konuştu.