Ortadoğu ve Afrikalı kadınlardan İran ve Taliban’a kınama

  • 13:08 2 Ekim 2022
  • Dünya
 
HABER MERKEZİ - Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlar, İran rejimi ve Taliban’ı kınayarak, kadınlar öncülüğünde gelişen eylemleri desteklediğini açıkladı.  
 
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden kadınların oluşturduğu Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırıma  Karşı Mücadele İnisiyatifi, Afganistan’ın başkenti Kabil’de bir okula yönelik saldırı ile İran rejiminin Jîna Mahsa Amînî’yi katletmesinden sonra başlayan eylemlere ve Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarını kınamak amacıyla açıklama yayınladı. 
 
Din adı altında saldırı
 
Toplumların baskılara karşı ses çıkarmaması ve sürü toplumu yaratmak için diktatör ve faşist rejimlerin, gerçeklerin açığa çıkmaması için korku ve panik yaratmaya çalıştıkları belirtilen açıklamada, değişimin yaşanmaması için devrim ateşinin daha ilk kıvılcımının söndürülmeye çalışıldığı ifade edildi. Kapalı ve fanatik rejimlerin, her zaman değişmeyi arzulayan bilinçli sınıflara savaş açtığı dile getirilen açıklamada, bu saldırıların ya din adı altında ya da farklı yöntemlerle yapıldığı kaydedildi.
 
“Bu rejimlerin çoğu, kadınları ön planda görmezden gelmeyi ve onlar aracılığıyla toplumların bastırmayı amaçlayan otoriter bir ataerkil ideoloji ile müdahale ediyor” denilen açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Çünkü herhangi bir toplumun ya da insanların gelişmişlik düzeyini bilmek istiyorsanız, o toplumdaki kadınların gelişmişlik ya da aşağılanma derecesine ve düzeyine bakmak gerekiyor. Bugün, Taliban Afganistan'da insanlıktan ve insan haklarından uzak  saldırılar yapmaktadır. Kız çocuklarının eğitimden men edilmesi, çalışmalarının engellenmesi, ne giyilmesi gerektiğinin dayatılması, kütüphanelerin, bilim evlerinin yakılması bunu yansıtmaktadır. Bu düşünce tarzı aşırılıkçılık ve nefretin artmasına ve 1 Ekim’de Afganistan’ın başkenti Kabil’in batısında 600’den fazla şii öğrencinin bulunduğu merkeze saldırmasına yol açtı. Saldırıda 32 çocuk ve genç katledildi. Afganistan'da her gün tekrarlanan bu sahneler, toplumu bu topluma musallat olan baskı, adaletsizlik, kısıtlama ve günlük terörün gölgesinde yaşamaya itmiştir. Ayrıca İran'daki Kürt kadın Jîna ‘nın (Mahasa Amînî) İran ahlak polisi tarafından katledilmesi de bundan farklı değildir. Bu olay, diktatörlüğün ve molla rejiminin tahtını sarsan kitlesel halk ayaklanmalarına yol açtı ve gösteriler 31'den fazla İran şehrine yayıldı ve tüm halk grupları, tüm bileşenleri, dinler ve ırklar baskılara karşı çıktı.”
 
'Jin, jiyan azadî' vurgusu
 
Saldırılara karşı  özgür bir yaşam talebini dile getiren “Jin, jiyan, azadî” sloganı ile kadınların diktatörlüğün yıkılmasını istediğine işaret edilen açıklamada, kadınların devrime öncülük ettiği vurgulandı. “Bu devrim, tüm dünya düzeyinde kadınların ve toplumun desteğini kazandı” ifadeleri kullanılan açıklamada, kadınlar öncülüğündeki devrimin diktatörlerin tahtını yıkacağına değinildi. İran rejiminin bu yüzden değişim ve çözüm yerine baskı ve saldırılara başvurduğuna yer verilen açıklamada, birçok kişinin katledildiğinin ve binlerce insanın tutuklandığının altı çizildi. Açıklamada, İran rejiminin saldırılarında 17 yaşındaki Mika Shakarami'nin de işkence ile katledildiği hatırlatıldı. 
 
Eylemlere destek
 
İran rejiminin, Güney Kürdistan’a da saldırdığına dikkat çekilen açıklamada, hamile bir kadın ile birlikte 13 kişinin katledildiği vurgulandı. Açıklamada, şunlara yer verildi: “Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Katliamlarına Karşı Mücadele İnisiyatif’i olarak, kadınlara ve çocukları günlük olarak hak ihlalleri uygulayan, en temel haklarından mahrum bırakan Taliban hareketini kınıyoruz. Kız çocuklarının güvenli bir şekilde eğitim görmelerinin yol ve yöntemleri bulunmalı. Yine İran rejiminin çözüm bulmak yerine eylemlere saldırmasını kınıyoruz. Biz Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlar, İranlı kadınların önderliğindeki direnişi ve ayaklanmayı destekliyoruz. Bizler aynı zamanda Irak halkının Ekim Hareketi’nin üçüncü yılını da kutluyoruz. Irak’ta güvenlik ve istikrarın sağlanmasını ve parlak bir geleceğe yönelmesini istiyoruz.”