Kadınların gözünden Demokratik Cumhuriyet

  • 09:01 28 Ocak 2023
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Demokratik cumhuriyet sürecinde aktif öznenin kadınlar olacağını belirten TÖP üyeleri, demokratik cumhuriyet ve Anayasa’nın, yaşamın tekrar kadın bakış açısıyla inşa edilmesi için güncel ve acil ihtiyaç olduğunu söyledi.
 
Bugün Türkiye’de AKP-MHP şahsında halkların karşısında duran iktidar zihniyeti, kadın düşmanlığı ve savaş siyaseti ile varlığını devam ettiriyor.  100 yıl önce “cumhuriyet” olarak kurulan Türkiye devletinin mevcut hali ile halklara cevap olamıyor. Buna karşı kadınlar ve ezilen halklar ise “cumhuriyetin demokratikleşmesi” gerektiği tezi ile önümüzdeki sürecin örülmesi için mücadele ediyor.
 
Demokratik cumhuriyet çalışmaları
 
Özellikle Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve bileşeni olan sol-sosyalist yapılar, son günlerde “demokratik cumhuriyet”in nasıl inşa edileceği üzerine çalışmalar gerçekleştiriyor. İlki 7 Ocak’ta Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) öncülüğünde İstanbul’da yapılan “Bir çıkış var: Demokratik Cumhuriyet” başlıklı sempozyum ile 14 başlıkta tartışmalar yürütüldü. Yine Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) organize ettiği “Burjuva cumhuriyetin krizi ve devrimin güncelliği” konulu panel de 29 Ocak günü İstanbul’da gerçekleşecek. HDP ise 4-5 Şubat tarihleri arasında buradan çıkacak olan tartışma sonuçları ile “Demokratik Cumhuriyet Konferansı”nı gerçekleştirecek.
 
TÖP üyesi kadınlar ile “Bir çıkış var: Demokratik Cumhuriyet” sempozyumu ve demokratik cumhuriyet tartışmalarını konuştuk.
 
‘Erkek egemenliğini yıkabilecek olan sistem’
 
Mücadelesini verdikleri, tartışmalar yürüttükleri demokratik cumhuriyetin, 1923’te kurulan cumhuriyet ile karşılaştırılması gerektiğini dile getiren TÖP Merkez Koordinasyon üyesi Cemile Baklacı, demokratik cumhuriyetin katılımcı ve kadının özne olduğu bir yönetim şekli olduğunu ifade etti. Cemile, demokratik cumhuriyeti şöyle tanımladı:  “Talepler, vaatler nesnesi halinde, kadınların sonradan içerisine katılmaya çalışıldığı demokrasiden bahsetmiyoruz. Patriarkanın getirmiş olduğu tüm toplumsallık içerisinde, erkek egemenliğini aşabilecek, yıkabilecek olan sistemin kendisi. Bu açıdan demokratik cumhuriyet tartışmalarını ilerletmeye ihtiyacımız var. Kadınların insanca yaşam koşullarına varabileceği, çocukların bir birey olarak kabul edilip eşit bir şekilde yaşayabilecekleri, kadınların doğrudan bu sürecin içerisinde olduğu, kapitalizme karşı cevap üretebilecek bir düzen içerisinde olmalıyız. Bu değişimde aktif özneler kadınlar.”
 
‘Çözüm önerileri demokratik Anayasa ile bütünleşmeli’
 
Kadınların demokratik cumhuriyet sürecinde yer almasının önemine dikkat çeken Cemile, sorunlara karşı ürettikleri çözümlerin, demokratik Anayasa ve cumhuriyet ile bütünleştirmeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Cemile, “Acil ihtiyaçların karşılanması için örgütlenebilecek yerler; yereller, mahalle meclisleri. Bu kadınların kendilerini yönettikleri ve muhatabı oldukları bir yönetim biçimi. Bu meclislerden, sistemin bütününü oluşturabilecekleri zemini yaratabilmeye ihtiyacımız var. 2023 seçimlerinde sadece partilerin vaatleri ile sınırlı kalan değil kendi ihtiyacımız, sorunlarımız, çözüm önerilerimiz ile birlikte manifesto şeklinde duyurabileceğimiz sürece ihtiyacımız var. Demokratik cumhuriyet bunun esaslarını oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘Demokratik cumhuriyet kadınsız olmaz’
 
TÖP üyesi Özge Karbo da demokratik cumhuriyetin kadınların direnişi açsından bir sonuç ve çıkış olduğunu ifade ederek, “Bizler bir özgürlük mücadelesi verirken demokratik cumhuriyetin bir çıkış olduğunu savunuyoruz. Bu sürecin devrimle bütünleşmesi kadınların elinde. Türkiye’deki birçok dinamiğe baktığımızda hareketliliği kadınlar sağlıyor. Bu açıdan demokratik cumhuriyetin kadınsız olmayacağı çok aşikar” dedi.
 
Ezilenlerin kurtuluş mücadelesi
 
Yaşam mücadelesi, özgürlük mücadelesi veren kadınların muhafazakar, İslamcı iktidar tarafından ev içine kapatılmaya çalışılan bir sömürü alanı haline getirildiğini söyleyen Özge, tartışmaların tam olarak bu noktada başladığına işaret etti. Bu tartışmaların demokratik cumhuriyete çıktığını belirten Özge bu kavramı, “Demokratik cumhuriyet tüm ezilenlerin kurtuluşunun mücadelesidir. Demokratik ve feminist bir toplumu kurma mücadelesi. Erkek egemen zihniyete karşı daha yaşanabilir bir toplumu kadın gözünden tekrardan dizayn edilmesi. Sadece insan değil tüm canlılar için yaşamın tekrar dizayn edilmesi” şeklinde tanımladı.
 
Her kesime çağrı
 
Kadınların kendi özyönetimini sağlamasındaki öneme de değinen Özge, özyönetimde öncelik verilmesi gereken konulardan birinin özsavunma olduğunu vurguladı. Özge ayrıca tüm kesimleri ve ezilen halkları, demokratik cumhuriyet inşası için mücadeleye çağırdı.
 
Sosyalizme giden yol
 
Demokratik cumhuriyetin Türkiye için acil ihtiyaç olduğunu kaydeden TÖP üyesi Hatice Göz, bununla birlikte gerçekleşecek olan demokratik Anayasa ile kadınların mücadele etmek zorunda kaldıkları birçok yasal adımların atılacağını dile getirdi. Hatice, demokratik cumhuriyetin sosyalizme giden yolda atılacak önemli bir adım olduğunun altını da çizerek, “Bu şekilde özgürleşmenin önünü açabiliriz. Demokratik cumhuriyetin tarihsel bir geçmişi var. Bizim yarattığımız bir şey değil. Yıllar içerisinde yok olmadı aksine aciliyetini daha arttırıyor” ifadelerini kullandı.