Kürt sanatçılar: Kültürümüz katliamlarla yok edilemez

  • 09:01 28 Ocak 2023
  • Kültür Sanat
 
 
Medya Üren
 
AMED - Kürt kültürüne yönelik saldırılarla bağlantılı olarak  Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'ne yönelik gerçekleştirilen katliama karşı Kurdistan'dan ve Diaspora'dan kadın sanatçı ve aydınlar, Kürt kültürünün katliamlar ve komplolarla yok edilemeyeceğini söyledi. 
 
Kürt kültür ve sanatı Mezopotamya topraklarında gelişen en eski kültürlerden biri olurken, tarih boyunca birçok hegemon gücün saldırılarına uğramış olsa da varlığını günümüze kadar taşıdı. Kürtlerin kimliğine ve kültürüne dönük saldırıların yanı sıra maruz kaldığı katliamlardan biri de Fransa'nın başkenti Paris'te yaşandı. 23 Aralık 2022'de Ahmet Kaya Kürt Kültür ve Sanat Merkezi'ne düzenlenen saldırı sonucunda KCK Yürütme Konseyi üyesi Evin Goyi, sanatçı Mîr Perwer ve Abdullah Kızıl katledildi.
 
Kurdistan ve Diaspora'dan kadın sanatçı ve aydınlar, Kürt kimliğine yönelik saldırılar ile Paris katliamına ilişkin görüşlerini paylaştı.
 
‘Hesap vermeliler’
 
Güney Kurdistan'da yaşayan aydın ve insan hakları aktivisti Berivan Bergerayi, kültüre yönelik saldırıları Kürt varlığının yok edilmesi olarak tanımladı. Berivan, "Kürtler nerede olursa olsun fark etmiyor. Hangi tarafta olursa olsun, hangi ülkede olursa olsun Kürtlerle ilgili bir kazanım varsa, saldırıya uğruyor. Kurdistan'ın dört parçasında da baskılarla karşı karşıyayız ve bununla da sınırlı değil. Bu saldırıların bir örneği de bir süre önce Paris'te yaşandı. Yani bu komplo Kürt halkının başına gelen ilk komplo değil. 10 yıl önce aynı yerde 3 Kürt kadını katledildi. Biliyoruz ki muhatap Türk devletinin bizzat kendisidir. Ancak, diğer ülkeler bundan muaf değildir. Bu katliamlar onların gözleri önünde yaşandı ve ilki çözülseydi diğer katliamlar bugün olmayacaktı. Herkesten hesap istiyoruz. Yani bu komploların detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Sorun sadece bir insanı katletmek değildir. Avrupa'daki Kürtler üzerinde nasıl bir etki yaratmak istedikleri ortadadır. Sanki kadınların katledilmesi helal sayılıyor. Katiller soruşturulmuyor ve cezalandırılmıyor" şeklinde konuştu.
 
‘Kürt ismine bile tahammülleri yok’
 
“Bir sanatçı nasıl insanlar için tehlikeli olabilir? Bir sanatçı nasıl nefret yaratabilir?” diye soran Berivan, kültür merkezine yapılan saldırının hiçbir açıklaması olmadığını söyleyerek, "Bu, onların hoşgörüsüzlüğünü gösteriyor. Kürt ismine tahammülleri yok. Özellikle Mir Perwer'in cenazesine yönelik tavır her şeyi gösteriyor. Mir Perwer'in cenazesinden korktular. Türkiye, Kurdistan'ın kuzeyinde baskı ve zulmü ile sınırları aşmıştır. Sırf kültürel kimliğinden dolayı birçok kişi tutuklandı ve bunlardan biri de Mir Perwer'di. O baskılar nedeniyle Avrupa'ya geldi ve orada da aynı şekilde saldırıya uğradı. Bu onların politikalarının dizisidir ve birbirlerinden ayrılmazlar. Geçtiğimiz günlerde tedavi için Kuzey Kurdistan'a gelen Güney Kürdistanlı vatandaşlarımız saldırıya uğradı. Bu da iyi incelenmeli ki bu Türkiye'nin politikalarından ayrı ele alınamayacak bir konu” diye belirtti.
 
‘Sanatçıları hedef almak toplumu hedef almaktır’
 
Kuzey ve Doğu Suriye Tev-Çand Kültür Merkezi Eşbaşkanı Sümeye Muhamed, sözlerine “Rojava’daki sanatçılar olarak Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'ne yönelik saldırıyı kınıyoruz” diyerek başladı. Sümeye devamında, "Sanatçılar her zaman hedef alınır. Çünkü amaçları Kürt kültürünü ve kimliğini yok etmektir. Bir sanatçıyı hedeflemek, tüm topluluğu hedeflemektir. Bu nedenle saldırılara karşı duruşumuz net ve etkili olmalıdır. Kimse sessiz kalmamalı ve herkesin bir duruşu olmalı. Efrîn'e yönelik işgal saldırılarında ilk etapta kültürel alanlar hedef alındı. Serêkaniye'de de kültüre yönelik saldırı aynı şekilde yapılmıştır. İstilacıların zihniyeti aynı. Kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Bu yüzden sanatçılardan, eserlerinden ve ölümlerinden bu kadar korkuyorlar. Mir Perwerin  cenazesinin kaçırılması her şeyi ortaya çıkardı. Kültürümüze daha çok sahip çıkacağız ve onların en büyük değerini0 koruyacağız. Paris'te katledilen 3 kişinin ailelerine başsağlığı diliyorum.”
 
‘Kürtlerin iradesini kırmak istediler’
 
Mîr Perwer'in Paris'teki Ahmet Kaya Kültür Sanat Merkezi üyesi şarkıcı Nuarîn’da duygularını şu sözlerle paylaştı: "Paris'te 10 yıl önce 3 kadın siyasetçi katledildi. Yıldönümü münasebetiyle burada bir miting hazırlığı yapıyorduk. Miting hazırlıkları sırasında 10 yıl sonra bir katliam daha yaşandı. Bu bizi üzdü ama bilinmelidir ki öfkemiz de arttı. Onların şahsında Kürt kimliğini yok etmek istediler. Kürt halkının iradesini kırmak istediler. Kürt halkının direnişi ve tepkileri bu saldırıları bir kez daha boşa çıkardı diyebiliriz. Kürt halkı kültürüne sahip çıktı, sanatçılarına sahip çıktı. Fransa önceki katliamı 10 yıldır çözmediği için bu katliamın sorumlusudur. Olayı açığa çıkarmaları gerekiyor. Bu katliamların sorumlularını Roboski, Dersim katliamı, Deniz Poyraz katliamı, Nagîhan Akarsel katliamı ve benzeri binlerce katliamdan biliyoruz. Kimse bizi bahanelerle aldatmasın. Yabancılara saldırmanın mümkün olduğunu söylüyorlar. Ama orada yüzlerce yabancı fabrika vardı. Kürt kültürünün merkezi neden hedef alındı? Biz Kürtleri bunları çok iyi biliyoruz ama bunu kendi ağızlarıyla da söylemeleri gerekir.”
 
'Sazına ve davasına sahip çıkmalıyız’
 
Nuarin, konuşmasının devamında arkadaşı Mîr Perwer'den bahsederek, "Mîr, Türkiye'de gördüğü baskı ve cezalar nedeniyle 2 yıl önce Avrupa'ya geldi. 2 yılda burada kendini sevdirdi. Çocuklardan yaşlılara herkes Mîr'i severdi. O bir sanatçı, bir devrimci ve bir yurtseverdi. Tüm aktivitelerde yer alabiliyordu. İlk gündemi hep bu mücadeleydi. Gündemi Kurdistan'ın özgürlüğüydü. Gençliğe, sanata ve örgütlenmeye öncülük ediyordu. Bugün onun sözüne, sazına ve davasına sahip çıkmak istiyoruz. Kürt sanatçılar onun çalışmalarını yarım bırakmamalılar. Saldırılara cevap vermek için ihtiyacımız olan şey bu. Layık olmalıyız. Kimse Kürtlerin dostu değildir. Birlik olmamız, birbirimize sahip çıkmamız gerekiyor. Mîr, Hozan Serhet'in türküleriyle gömülmek istedi. Biz onun vasiyetini burada yerine getirdik ama ne yazık ki memlekette onun vasiyetini yerine getirmemize izin verilmedi. Böyle bir devlet ki Kürtlerin cenazesinden bile korkuyor. Birlik olmazsak bu saldırılara devam edecekler. Bunu durdurma gücümüz var" dedi.
 
‘Cevap olmalıyız’
 
Mezopotamya Kültür ve Sanat Merkezi (MKM) üyesi Vesile Yüksel, katliama şu sözlerle tepki gösterdi: "İşgalciler kültüre, sanata saldırarak her zaman toplumu hedef aldılar. Bugün bile bu saldırıların örneklerini görüyoruz. Kurdistan'ın kuzeyinde her gün bu saldırılarla ve kültürel soykırımlarla karşılaşıyoruz. Tutuklamalarla, baskılarla, engellemelerle bizi susturmak istiyorlar.” 
 
Kültürel faaliyetleri nedeniyle 2 çocuğuyla birlikte daha önce cezaevine giren sanatçılardan biri olan Vesile, bu nedenle sanatçılar üzerindeki baskılarında tanığı olduğunu dile getirdi. Vesile, sanatçı arkadaşlarından da örnekler vererek, "Baskılara karşı birlik olmamız ve en güçlü tepkiyi göstermemiz gerekiyor" diye konuştu.