Direnişin binbir hali (3)

  • 09:01 3 Mart 2024
  • Dosya
 
‘Jin jiyan azadî’ ile fermanların intikamını alacaklar
 
ŞENGAL - Yıl boyu özgürlük mücadelesi veren, Êzidî kadınlar ve toplumuna yönelik fermanın jenosid olarak kabul edilmesini isteyen Şengalli kadınlar 8 Mart’ı “Jin jiyan azadî felsefesi ile 74 fermanın intikamını alacağız” şiarı ile karşılarken, aynı zamanda yeni bir kampanyanın da startını verecekler. 
 
Kadınlar her yerde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri için alanlarda ve özgürlük taleplerini haykırıyorlar. Şengal’de de bu yıl “Jin jiyan azadî ile 74 Ferman’ın intikamını alacağız” şiarı ile 8 Mart etkinliklerinin startı verildi. 
 
Dosyamızın bugünkü bölümünde, Şengal’deki Êzidî kadınların durumu ve çalışmalarına dikkat çekiyoruz. 
 
Toplumlarına öncülük ettiler
 
Êzidî toplumu ve Êzidî kadınlar fermandan kurtulsalar da hala saldırılar, yeni planlar durmuş değil. Êzidî kadınlar 74’üncü Ferman sonrası kendi kültür, inanç, tarih ve mirasını korumak için mücadelesini büyüttü. Bu kararlı duruş egemen güçlerin her türlü saldırılarına karşı bu güne kadar da devam etti. 
 
Özgürlüğe sahip çıkmak
 
Kadınlar toplumun, iktidarların, devletlerin iktidarcı, baskıcı politikalarına karşı siyasi, diplomatik ve toplumsal mücadelesini sürdürdü. Kuşkusuz Êzidî kadınların mücadelesi Kurdistan’ın dört parçası ve dünyadaki kadınları etkiledi. “Jinj iyan azadî” hakikati ve felsefesi Êzidî kadınlar içinde yayıldı ve bu da özgürlüklerine daha fazla sahip çıkmalarını beraberinde getirdi. 
 
Abdullah Öcalan’ın paradigması temelinde mücadele
 
Şengal’de Êzidî kadınlar mücadelelerini PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigması temelinde yürüttü. Tüm çalışmalarında öncelikli olarak Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü esas almak oldu. Çünkü Êzidî kadınlar, kadın özgürlük mücadelesi, düşünce, felsefesi ile tanışmayı Abdullah Öcalan’ın paradigmasını tanımakla olduğunu söylüyor. Bu yüzden de onun fiziki özgürlüğünü kendileri için tarihi bir görev olarak ele alıyor. Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi yıl içerisinde İmralı sistemine dikkat çekmek için 2 çalıştay gerçekleştirdiler. Yine tüm eğitim, diqlomasi, siyasi, toplumsal ve örgütlülük çalışmalarında Abdullah Öcalan’ın durumunu esas gündemleri olarak ele aldılar. 
 
Jenosidin tanınması için çalışma
 
Şengal, Bağdat, Sİlêmanî, Lübnan ve Avrupa’da Êzidî kadınların mücadelesi ve 74’üncü fermanın kabul edilmesi için çalıştay ve konferanslar düzenlendi. Êzidî kadınlar, bu çalışmaların tümüne katıldı ve taleplerini dile getirdi. Özellikle de Êzidi kadınlar ve toplumuna yönelik fermanın jenosid olarak tanınması için önemli çalışmalar yaptı. 
 
Fermanların intikamını alma
 
Şengal’de gerçekleştirilen çalıştaylar, Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) ve Arap Kadın Meclisi öncülüğünde gerçekleştirildi. Çalıştaylarda Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Êzidî-Arap kadınların birliğinin geliştirilmesi için mücadele, erkek egemen zihniyete karşı direniş öne çıktı. Êzidî ve Arap kadınların Şengal’deki mücadelesi yıl içerisinde tüm Irak, Güney Kurdistan ve farklı bileşenlerdeki kadınları etkiledi. Bu temelde Êzidî kadınlar yeni yılı “Jin jiyan azadî ile 74 fermanın intikamını alacağız” şiarı ekseninde karşıladı ve kendilerini bu temelde örgütlüyor. 
 
Mücadelelerinde kararlılar
 
Yıl içerisinde Türkiye KDP’nin işbirliği ile Êzidî toplumunun öncülerine saldırılarını sürdürdü. Bu saldırılarda Êzidî toplumunun öncüleri katledildi. Bu saldırılara karşı Êzidî kadınlar, örnek bir duruş sergiledi ve katledilen öncülerine sahip çıktı. Bu saldırılara karşı mücadele kararlığı mesajı vererek net bir tutum sergilediler. Bu gün de bu direniş tutumlarını kararlılıkla ve ısrarla sürdürüyorlar. 
 
Avrupa’ya çağrı
 
En son Êzidî Kadınlar Meclisi Çatı Örgütü (SMJÊ) ve Êzidî Dernekler Merkezi, Avrupa Parlamentosu’nda bir konferans gerçekleştirdi. Bu konferans kadınların gelişim düzeyini tüm dünyaya gösterdi. Konferansta özellikle 3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ tarafından Êzidîlere yönelik gerçekleştirilen 74’üncü Ferman dile getirildi, fermanın ardından oluşturulan Özerk Yönetim, Şengal’in durumu ve Şengal’e dönüş, devam eden saldırılar anlatıldı. Konferansta şu çağrı yapıldı: Uluslararası örgütlere, Birleşmiş Milletler, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin araştırma yapması istendi. Uluslararası kurumlar ve parlamentolar bu soykırımı resmi olarak tanısın. Yine soykırımı tanıyan devlet ve kurumların sorumluların yargılanması için harekete geçmeleri istendi. DAİŞ’in elindeki binlerce Êzidî kadın ve çocuğun kurtarılması için uluslararası girişimlerin başlatılması istendi. Yine Birleşmiş Milletler, Irak hükümeti ve Avrupa Parlamentosu’na çağrı yapılarak Êzidî kadınlar ve toplumun imhası için yapılan 9 Ekim antlaşmasının iptal edilmesi için harekete geçmeleri istendi. 
 
Dünya çapında yeni kampanya
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün yaklaşması ile Êzidî kadınlar çalışmalarını sürdürüyor. 8 Mart Êzidî kadınlar için bir mücadele günü. Êzidî kadınlar için bir sınav olan fermanlar, daha fazla örgütlenmek gerektiğini öğretti. Toplumda, evde, iş yerinde kendi haklarını savunuyorlar. Bu yüzden Êzidî kadınlar bu yıl alanlarda 8 Mart’ta “Jin jiyan azadî felsefesi ile 74 fermanın intikamını alacağız” şiarı ile olacak. 8 Mart’ta TAJÊ ve Arap Kadın Meclisi “Kadın kırımına karşı özsavunmanın sesi ol” kampanyası başlatacak. 
 
Her eylem ve çalışmalarında mücadeleyi sürdürecekleri mesajı veren Êzidî kadınların 8 Mart’a ilişkin yaklaşımlarını TAJÊ Meclisi Üyesi Nazê Elyas ve Fîlûs Tilêzêr değerlendirdi. 
 
Alanlarda olacaklar
 
Öncelikle 8 Mart’ı kutlayan Nazê Elyas, “8 Mart biz kadınlar için kutsal bir gün. 8 Mart etkinliklerimizin startını verdik. Alanlarda olacağız. Üzerimize ne görev düşüyorsa yapacağız. Özellikle 8 Mart’ta alanlarla olacağız ve sesimizi yükselteceğiz. Tüm kadınların da bu temelde ayağa kalkmalarını istiyoruz. Kendilerini eğitmelerini ve direnmelerini istiyoruz” dedi. 
 
Kadınlar emeklerine sahip çıkacak
 
FÎlûs Tilêzer de 8 Mart’ı kutlayarak şöyle dedi: “Özellikle Önder Apo ve YJŞ’nin 8 Mart’ını kutluyoruz. 8 Mart’tan söz eden her kadının kendi emeğine sahip çıkacağına inanıyorum. Dünyadaki tüm kadınların özgürlüklerine ve haklarına sahip çıkarak direnmelerini istiyorum.”