Pazardan eli boş dönen yurttaşlar: Savaş sürdükçe kriz de derinleşecek

  • 09:02 11 Mayıs 2022
  • Emek/Ekonomi
 
Hikmet Tunç 
 
VAN - Fiyat artışları karşısında temel gıda ürünlerini dahi alamayan yurttaşlar pazardan eve eli boş dönerken ekonomik krizin temel sebeplerinden birinin savaş politikaları olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Savaş sürdükçe kriz de derinleşecek.”
 
Türkiye’de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yurttaşlar temel gıda ürünlerini dahi karşılayamaz duruma gelirken, Vanlı yurttaşlar savaşın krizi daha da derinleştirdiğini belirterek,  AKP- KDP’nin, çözümü sınır ötesi operasyonlarda aramasına tepki gösterdi.  İpekyolu ilçesinde kurulan semt pazarında mikrofon uzattığımız kadınlar, ekonomik krizin ve savaşın birbiri ile bağlantılı olduğunu belirterek “Savaş sürdükçe kriz de yükselecek” tespitinde bulunuyor.  
 
Tezgâhlar geç saatlerde açılıyor, ürün çeşidi az
 
Van’da haftanın bir günü İpekyolu ilçesine bağlı Bostaniçi Mahallesi’nde kurulan semt pazarında esnaf alım gücünün azalması nedeniyle tezgâhını öğle saatlerinde açmaya başlıyor. Daha önce günün erken saatlerinden itibaren kurulan tezgâhların saatin öğleyi göstermesine rağmen hâlâ kurulmaması göze çarpan ilk şey oluyor. Yolun iki tarafından uzanan tezgâhlara yurttaşlar göz gezdirirken gıda ürünlerinin yerine daha çok giyim ve züccaciye malzemelerinin yer alması ise dikkat çekiyor. 
 
Her şeyi sorup hiçbir şey alamamak…
 
Alıcıların da, satıcılarında yüz ifadesine yansıyan moralsizlik gözlerden kaçmazken, günlük ev işlerinden fırsat kollayıp komşusu, akrabası, çocuklarıyla pazara çıkan yurttaşlar pazarı baştanbaşa turluyor. Kimi iki, kimi üç kez pazarı turlarken bu sırada her şeyin fiyatını sorarak ilerleyen yurttaşların çoğunluğunun eli boş. Biraz da olsa alışveriş yapabilen yurttaşların ise iki ya da üç poşetle pazardan ayrılması gözlerden kaçmıyor. 
 
‘Fiyatlar düştü ancak yurttaşın cebinde para yok’
 
Daha önce tezgâhında sebze satarak pazarda yerini alan birçok satıcının ya çareyi başka bir iş alanına yönelmekte bulduğu ya da tezgahını kapattığı söyleniyor. Yaklaşık yirmi yıldır sebze sattığını, artan fiyatlardan dolayı ise daha çok bahar aylarıyla toplanan pancarları satmaya başladığını belirten pazarcılar ürünleri satamamaktan şikayetçi. Pazara gelen herkesin ise daha önce kilolarla aldığı ürünü artık yarım kilo ya da tane ile alması ise var olan tabloyu gözler önüne seriyor.  Fiyatların kısmen düşse dahi yurttaşların alım gücünün olmadığını vurgulayan pazarcılar “ Fiyatlar düştü ancak yurttaşın cebinde para yok. Paranın bir kıymeti kalmadı. Dolayısıyla yine de alıcı bulamıyoruz” diye sitem ediyor. 
 
Üç domates, 4 salatalık bir kilo patates…
 
Yanında çocuğu elinde iki poşetle pazardan ayrılan Dilan Şen, poşetlerini göstererek “ Üç tane domates, dört tane salatalık, bir kilo patates aldım. Bu aldıklarım beni sadece 2 gün idare edecek. Bir kaç hafta arayla pazara gelebiliyorum. Çoğu zaman hiçbir şey almadan geri dönüyorum. Beş öğrenci çocuğum var. Sadece bir kızım çalışıyor, onun maaşıyla geçiniyoruz” diyor.Dilan, var olan ekonomik krizin iktidarın politikalarından ayrı ele alınamayacağına vurgu yaparak “ Hukuk sağlansın, adalet sağlansın. Biz artık rahat, güzel bir hayat sürmek istiyoruz. Hayat pahalı bu şekilde nereye kadar devam edecek” diye tepki gösteriyor. 
 
Fiyatlar yüksek, para yok
 
50 TL ile pazara alışverişe geldiğini ifade eden Hatice Peyan da “ Yalnızca şekerleme ve leblebi aldım. Başka bir şey alamadım. Param yok. Fiyatlar çok yüksek. Sebze alamadım. Her gün yemek pişirmek zorundayım” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Her yerde savaş ve çatışma var’
 
Fiyatların artmasının ve ekonomik krizinin en önemli sebeplerinden birinin savaş politikaları olduğunu söyleyen Asiye Kaval ise şöyle konuşuyor: “ Seçimde eğer oyumuzu kendimize verirsek, birbirimize dürüst olup birlik olursak, bu savaş biter. Her şey Tayyip Erdoğan’ın elinde. Halk ne yapsın. Her yerde savaş, çatışma var. Barışın sağlanmasını istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz.”
 
‘Savaş sürdükçe kriz de yükselecek’
 
Her güne yeni bir zamla uyandıklarını söyleyen  Pakize Teymur, “ Evimiz kira. Yedi nüfuslu bir aileyiz. Hiçbir şey satın alamıyoruz. Savaş sürdükçe fiyatlar da artacak. Savaş istemiyoruz. Ne dağdakilerin annesi ağlasın, ne de asker annesi ağlasın. Savaş sürdükçe kriz de yükselecek” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Çocuklarımız çoban dahi olamıyor’
 
Pazara 50 TL ile geldiğini belirten yurttaşlardan Makbule Erek, “ Çalışanım yok. Evin tek çalışanı benim, benim de sağlık sorunlarım var.  Çalışamıyorum. Bir kilo sebze alamıyorum.  Savaş durursa her şey düzelir. Barış sağlanırsa herkes iş güç sahibi olur. Her gün savaş, savaş nereye kadar. Çocuklarımız hiçbir şekilde iş bulamıyor” diyor. 
 
‘En son ot toplayıp yiyeceğiz’
 
Fiyatların artmasının yanı sıra, işsizliğin de büyük bir sorun olduğuna işaret eden Piroze, “ Geçinemiyoruz. En son köylerimize gidip ot toplayıp yiyeceğiz. Krizin son bulması için savaşın değil barışın sağlanması gerekir. Huzur ortamının oluşması gerekir” şeklinde konuşuyor.