Wan’da direniş: Halkımız üzerine düşeni yaptı sıra bizde!

  • 09:01 12 Nisan 2024
  • Siyaset
 
WAN - Wan’da irade gaspına karşı gösterilen direnişe ilişkin konuşan DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, kadınlar öncülüğünde halkın iradesini ortaya koyduğunu belirterek “Halkımız üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirdi şimdi ise sıra bizlerde” dedi. 
 
Wan’da 31 Mart’ta yapılan yerel seçimleri Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) büyükşehir belediyesini yüzde 55.20 oy alarak kazandı. Wan 14’te 14 yaparken, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının geri alınmasının ardından mazbata ikinci parti olan AKP’li Aldulahat Arvas’a verildi. Yapılan bu hukuksuzluğu ve irade gaspını kabul etmeyen halk, özellikle kadınlar ve gençler öncülüğünde iki gün boyunca büyük bir tarihi direniş göstererek iradesine sahip çıktı. Bu direniş sonucunda mazbata DEM Partili belediye eşbaşkanına verildi. 
 
Yaşanan bu büyük direnişe ilişkin DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.  
 
‘Yeni yüzyılı kadınlar inşa edecek’
 
3 aylık bir seçim çalışması boyunca yaşamın öznesi olan kadınların seçim sürecinde de rol ve misyon olarak üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirdiklerine değinen Gülşen, “Binlerce yıldır yok sayılan kadın ve eril zihniyetle yönetilen eril bir dünya var. Bizler kadınlar olarak erkek aklıyla yönetilen bu yönetim şeklinin ölümden, savaştan ve katliamdan başka hiçbir şey getirmediğini ve kadının olmadığı yerde kötülüğün, savaşın ve ölümlerin olduğunun tanığıyız. Bizler diyoruz ki bu yeni yüzyılı biz kadınlar inşa edeceğiz” dedi.
 
‘Kadının sesi yaşamın her alanında olmalı’
 
Seçim çalışmalarını kadın ruhu ve direnişiyle başlattıklarını vurgulayan Gülşen, bu direnişin 8 Mart’ta başladığına işaret etti. Wan’da “Jin jiyan azadî” sloganı felsefesiyle birlikte görkemli bir direnişin ve özgün Kürt kadın kimliğinin ön plana çıktığını kaydeden Gülşen, “’Jin jiyan azadî’ felsefesinin tüm dünyaya yayıldığı bir direnişle 8 Mart’ı kutladık. 8 Mart ruhu ve güçlü bir direnişle Newroz kutlaması yaptık. Bu kutlamalarda da öncü olan kadınlar oldu. Kadınlar yaşamın her alanında özellikle Wan’ın her mahallesinde, her sokağında, her evinde öncü rolü oynadı. Wan’da son yılların en görkemli Newroz’unu yine bir direniş ruhuyla kutladık. Dehak’a karşı Kawa’nın verdiği mücadele ruhuyla kutlama yaptık” şeklinde konuştu. 8 Mart ve Newroz ruhuyla seçim çalışmalarını da sürdürdüklerini ifade eden Gülşen, “Bir yerel seçim oldu. Bu yerel seçimde ülkenin içinde olduğu haksızlığı, hukuksuzluğu ve aynı zamanda sömürülme politikalarıyla ve özel savaş politikalarıyla kadının yok sayıldığı, kadının bertaraf edildiği bir süreçten geçiyoruz. Bizler kadınlar olarak artık bu politikaları, bu anlayışları kabul etmediğimizi, artık yaşamın her alanında kadın kimliğinin, kadın sesinin var olması gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Halk iradesini ortaya koydu’
 
Seçim süreci boyunca kadın öncülüğünde ev ev, sokak sokak dolaşarak güçlü bir çalışma yürüttüklerini hatırlatan Gülşen, “Gelinen noktada halk büyük bir direniş gerçekleştirdi. Halk sandıklarda iradesini ortaya koyarak artık bu zulmü, hukuksuzluğu, haksızlığı kabul etmediğini tüm dünyaya göstermiş oldu. Bu anlamda bizler bu süreç boyunca yanımızda olan en başta tüm kadınlara sonra tüm Wan halkına minnettarız. Çok büyük bir direniş gösterdiler, iradelerini ortaya koydular ve kayyım gaspına karşı bizim olanı tekrar geri alarak büyük bir başarı elde ettiler” sözlerini kullandı. 
 
‘Wan halkının direnişi diğer halkalar da umut oldu’
 
Wan halkının artık yaşanacak hiçbir hukuksuzluğa tahammül etmeyeceğini, bu irade gaspını kabul etmeyeceğini ve yerel yönetimlerde kendilerinin olanı tekrar geri almada kararlı bir duruş gösterdiklerine dikkat çeken Gülşen, “Bu duruşlarıyla hem dünyaya hem de tüm halklara bir öncülük ettiler. Çünkü ülke olarak çok kirli politikalarla, özellikle kadın cinayetlerinin ayyuka çıktığı, şiddetin diz boyu olduğu süreçlerden geçiyorduk. Halkın böylesi bir direniş göstermesi diğer halklara da umut oldu ve tüm ezilen halklara da Wan halkının direnişi örnek gösterilmelidir” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Halk üzerine düşeni yaptı şimdi sıra bizde’
 
Seçim süresi boyunca yaşamın her alanında halk ile birlikte çalışma yürüttüklerine ve gelinen neticede 14’te 14 yaparak tarihte görülmemiş bir kazanıma imza attıklarına vurgu yapan Gülşen, “Bizler tüm belediyelerimizi almakta umutluyduk. Çünkü artık halkın bu yaşanılanlara tahammülü kalmamıştı. Wan halkının iradesine atanan kayyımı artık kabul etmediklerini ve gelinen son seçimde artık bunun değişmesi gerektiğini ve belediyelerinin halk tarafından yönetilmesini istediklerini direnişleriyle gösterdiler. Bu bizim için çok anlamlıdır. Çünkü Wan halkı var olan sistemi kabul etmediğini ve bu hukuksuzluğu kabul etmek istemediğini sandıklara giderek, tüm belediyeleri alarak iradesini tüm dünya halklarına göstermiştir. Bunun yanında bizler yerel yönetimlerde demokratik, ekolojik, eşit temsiliyetin olduğu bir yönetimle halkımızla birlikte belediyelerimizi yönetmek istiyoruz. Halkımız üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirdi şimdi ise sıra bizlerde. Belediye eşbaşkanlarımız halkımızın hizmetinde olacaklar. Yaşanan bu hukuksuzluk ve haksızlıkları halkımız ile beraber aşacağız ve halkımıza her anlamda hizmet edeceğiz. Belediyelerimizin kapılara her zaman halkımıza açıktır. Belediyelerin halkın evi olduğunu tekrardan hatırlatmak istiyorum” mesajı verdi.