Engelli depremzede: Toplumsal dayanışma bizi ayakta tuttu

  • 09:02 8 Kasım 2023
  • Yaşam
 
Habibe Eren 
 
MEREŞ - Çiğli’de konteyner kentte kalan yüzde 60 sürekli engeli bulunan Melek Çalış, bu süreçte toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekti. Melek, konteynerde yaşamanın zorluklarını ise şu sözlerle anlattı: “Aylardır bu avlunun içindeyim. İnsanlar işleri güçleri olduğunda dışarı çıkabiliyorlar ama ben tek başına gidemiyorum. Benim için yaşam ekstra zor.”
 
Mereş’te meydana gelen depremin üzerinden geçen 8 ayda hiçbir ilçede ve köyde iyileşme sağlanmazken, 65 yaş üstü yurttaşlar, kadınlar, çocuklar, kronik rahatsızlıkları olan özellikle de engelliler çok fazla zorluk yaşıyor. Depremzedelere “6 ayda evlerin yapılacağı” vaadi yerine getirilmezken konteyner kentlerin engellilere elverişsiz yapılması, barınma, ilaç, giyim, banyo tuvalet ve benzeri diğer ihtiyaçlarının karşılanmaması, engeli bulunan depremzedelerin yaşamını iki kat daha zorlu kılıyor.
 
Mereş’in Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Çiğli köyünde kurulan konteyner alanında yaşayan ve yüzde 60 sürekli engelli raporu bulunan Melek Çalış, engelliler için konteynerde yaşamanın zorluklarını anlattı.
 
‘Herkes için zor ama benim için daha zor’
 
Depreme 4’üncü katta olan evinde yakalandığını ve zorlukla dışarı çıkarıldığını söyleyen Melek, depremden sonra iki ay boyunca İstanbul’da kaldığını belirtti. “İstanbul’da kaldığım süre boyunca evden dışarı yalnızca bir kere çıkabildim” diyen Melek, “Memleket özlemi ile buranın zorlukları da olsa gelmek istedim. Nisan’ın 1’inde bu konteynere geldik, buraya da yurtdışında bulunan bir hayırseverin katkılarıyla yerleştik. Herkes çok zor şartlarda kalıyor burada. Banyo ve lavabo ortak. Herkes bu avlunun içerisinde. Herkes için zor olan benim için çok daha zor” ifadelerini kullandı.
 
‘Aylardır bu avlunun içerisindeyim’
 
 
Lavaboyu kullanmakta zorluk yaşadığını söyleyen Melek, “Banyoyu da akülü aracın üzerinde olmak zorunda kalıyorum.  Zor bela banyo yapabiliyorum, zorlukla giyiniyorum. Bunaldığım zaman tek başına dışarı çıkma gibi bir imkanım yok. Annem akülü aracı getiriyor” diye konuştu. Nisan ayından bu yana yalnızca AFAD’a gitmek için iki defa dışarı çıkabildiğini dile getiren Melek, sözlerine şöyle devam etti: “AFAD’a gittiğimde arabadan bile inmedim işlem, aracın içinde yapıldı. Aylardır bu avlunun içindeyim. İnsanlar işleri güçleri olduğunda dışarı çıkabiliyorlar ama ben tek başına gidemiyorum, annem bakmak zorunda kalıyor.”
 
‘Sandalyenin üzerinde uyukluyorum’
 
Konteynerden çıkıp dolaşmanın zor olduğunu dile getiren Melek, “Bazen sandalyede uyukluyorum,  vücudum çöküyor ancak içeri girip on dakika dinlenemiyorum. Tekrar dışarı çıkmanın zorluğunu düşündüğüm için sandalye üzerinde dinleniyorum” diye konuştu.
 
'Toplumsal dayanışma bizi ayakta tuttu'
 
Kendilerine yardım eden herkese teşekkürlerini sunan Melek, toplumsal dayanışmanın kendilerini ayakta tuttuğunu kaydetti.  Melek, “Sivil toplum kuruluşları, toplumsal dayanışma örgütleri var olan açığı kapatmaya çalıştılar. Yurtdışındaki insanlarımız olsun, buradakiler olsun birçok kişi yardım elini uzatmaya çalıştı” dedi.
 
Melek son olarak, konteyner kentte engellilere yönelik iyileştirmelerin yapılması çağrısında bulundu.