Bombardıman altında yaşamlarını sürdürüyorlar

  • 09:02 27 Şubat 2024
  • Yaşam
 
Dilan Babat
 
ŞIRNEX - Kurdistan dağlarına dönük saldırılar sonucu bombardıman altında bir yaşam sürdüren koçer kadınlar, koçerliğin zorluğunun yanı sıra güzelliklerinin de olduğunu belirtiyor. 
 
Kürtlerin koçerlik kültürü, hem doğa ile iç içe yaşamın başka bir ismi hem de komünal yaşamın örneklerinden. Şirnex’te şehir merkezinden uzak alanlarda dağlara yakın kurdukları çadırlarla, yer yer görsel şölen yaratan koçerlerin en büyük sorunu ise Cudi, Gabar, Herakol’da oldukları sürece bombardımana tanıklık etmek. Hezex (İdil) ilçesine bağlı Sarix (Haberli) Çiya Spî mıntıkasında konuştuğumuz kadınlar yaşam koşullarının zorluğunu dile getirse de, “Yine olsak yine koçer olmak isteriz” sözleri ile tüm saldırılarına rağmen yaşam alanlarından  vazgeçmeyeceklerini dillendiriyor. 
Sêrt’ten Botan’a…
 
Sêrt’ten (Siirt) Botan’a gelen koçer kadınlardan Ayşe Günbay, sabahın erken saatlerinde uyandıklarında ilk işlerinin çocuklarına kahvaltı hazırlamak, havaların hala soğuk olması nedeniyle soba yakmak olduğunu dile getiriyor. Ayşe “Bunları yaptıktan sonra koyunların başına gidiyoruz. Koyunlarımızı sağdıktan sonra çobanlarımız koyunları akşama kadar daha iyi otlayacakları yere götürüyor. Akşama kadar durmuyoruz, koyunları götürdükten sonra yakmak için yakın beldelere giderek kuru dalları topluyoruz. İki ay sonra artık buradan da kalkıp yaylalara çıkmaya başlayacağız. Eledağı yaylasına gidiyoruz, orada da 3 ya da 5 ay kalıyoruz. Kaldığımız yaylaların yakınları da bombalanıyor. Hemen hükümeti arayarak, ‘koçeriz’ dediğimiz de bekliyorlar biz oradan geçene kadar sonra devam ediyor bombalama” diyor.
 
‘En kötü yanı çocuklarımızın okuyamaması’
 
Dağlar bombalanırken çıkan sesi sürekli duyduklarını bu durumun kendilerini korkuttuğunu ancak ses çıkaramadıklarını kaydeden Ayşe, “Koçerliğin en kötü yanı çocuklarımızın okuyamaması. Sürekli dağlardayız, o dağdan diğer dağlara gidiyoruz. Ben bildim bileli koçerim. Ailem de koçerdi, evlendiğim kişinin ailesi de koçerdi. Yaşamım da koçerlikle devam edecek” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Bombalama bitene kadar çadırlarımızda kalıyoruz’
 
Sêrt’ten Çiya Spî’ye gelenler arasında olan Zehra Günbayır da şunları belirtiyor: “Sürekli dağlardayız, bundan bir ay sonra yeniden toparlanıp yaylalara çıkacağız. Orada da hava bozulduktan sonra başka bir alana gideceğiz. Tüm yükler kadınların omuzlarında, çadırdan tutalım hayvan sağmaya, ekmek pişirmeye, çocuk bakmaya kadar hepsini biz yapıyoruz. Akşam gibi koyunlarımız otlandığı alandan geliyor, yeniden sağıyoruz. Geçen sene Herekol bölgesindeydik, oraları bombalamaya başladılar ama yapacak bir şeyimiz yok. Bombalama bitene kadar çadırlarımız da kalıyoruz.”