Ana akımın ‘Nevruz’u’ ve halkların Newroz’u

  • 09:05 24 Mart 2024
  • Medya Kritik
 
Nazlıcan Nujin Yıldız 
 
HABER MERKEZİ - 2024 Newroz’u Kurdistan ve Türkiye metropollerinde büyük bir coşkuyla kutlandı. Alanlarda “Bijî Serok Apo” ve “Jin jiyan azadî” sloganları dillerden düşmedi. Tüm yılların belki de en coşkulu Newroz kutlamalarında açığa çıkan şey hiç kuşkusuz PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün talep edilmesi ve kadın mücadelesinin bu konudaki önemi oldu. Kurdistan ve Türkiye halklarının alanlarda haykırdığı bu önemli talebinin ana akımda nasıl yer bulduğunu incelemekte fayda var.
 
Bu yıl Newroz’a hem seçim arifesinde hem de cezaevlerinde "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm" talebiyle devam eden açlık grevleri sürecinde girildi. 17 Mart’tan 21 Mart’a kadar süren Newroz kutlamaları hem Kurdistan’da hem de Türkiye metropollerinde büyük bir coşkuyla kutlandı. Her yıl olduğu gibi kadınlar bütün renkleriyle, sesleriyle, mücadeleleriyle alanlara aktı.  Yediden yetmişe tüm insanlar büyük bir heyecanla Newroz’u kutladı. Bu yılki Newroz kutlamaları, son yılların en kalabalık ve en coşkulu Newroz kutlamaları oldu. Bunda sürecin büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Kürt halkının taleplerini iki önemli sloganla görmek mümkün: “Bijî Serok Apo” ve “Jin, jiyan, azadî”. Bu iki slogan, Kürt halkının ve dostlarının süreci nasıl gördüğünü ve çözümün ne olduğunu anlamamız için önemli bir yerde duruyor.
 
Kürt halkı bir kez daha bu yolun açılmasına hazır
 
Newroz kutlamalarındaki coşkuyu her kentte görmek mümkündü. Fakat özellikle herkesin beklediği Amed Newrozu, 1 milyonu aşkın kişinin katılımıyla kutlandı. Amed Newrozu’nda hem katılımcıların hem de konuşmacıların mesajı netti. Tarihi Amed Newrozu’nda Kürt siyasetçi Leyla Zana’nın PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın barış ve çözüm çabalarına işaret ederek, “Bir kez daha bu yolun açılmasına hazır mısınız?” diye sorması üzerine kitlenin hep bir ağızdan verdiği “Evet” cevabı, tecridin kırılması ve Kürt sorunun çözümü talebindeki iradeyi yine gözler önüne serdi.
 
Bu neyin tahammülsüzlüğü?
 
Elbette bu mesajı görmek istemeyen ve Kürt halkının taleplerini, iradesini reddeden iktidarın kolluk kuvvetleri, Newroz kutlamalarında ve kutlamaların ardından birçok kişiyi gözaltına aldı, birçok kişi şiddete maruz kaldı ve tutuklandı. Daha alanlara giriş yapılırken birçok kişi giydikleri kıyafetler ve taşıdıkları sarı, kırmızı, yeşil şallar, yıldızlı flamalar bahane gösterilerek içeri alınmadı, gözaltına alındı veya haklarında tutanak tutuldu. Alanlara girişlerde yaşanan bu durum Newroz kutlamalarından sonra da devam etti. Newroz’a olan tahammülsüzlük sadece taşınan şallar, flamalarla sınırlı değildi. Alanda atılan sloganlar sebebiyle “örgüt propagandası” yapma iddiasıyla gözaltına alınan ve tutuklanan kişiler üzerinden yine Newroz kriminalize edilmeye çalışıldı.
 
Ana akım Newroz’u gözaltı ve tutuklamalardan ibaret sandı
 
Bu görev sadece alanda “görevli” olan polislere düşmedi. Ana akım medyanın Newroz kutlamalarını nasıl ele aldığı aslında Kürt halkının taleplerini nasıl gördüğüyle birebir bağlantılı. Bu talepleri görmemek ve Kürt halkının iradesini yok sayarak “haber” adı altında kara propaganda yapmak ana akımın yaptığı en iyi iş diyebiliriz. Yandaş haber siteleri ve gazeteler Newroz alanındaki taleplere değil, Newroz sonrası yapılan gözaltı ve tutuklamalara yer verdi.
 
Hangi birleştirici güç?
 
Yeni Akit Gazetesi’nin Newroz’a dair yaptığı kimi haber başlıkları şu şekilde: “Diyarbakır'da Nevruz kutlamasında terör propagandası yapan 166 kişi gözaltında!”, “Nevruz'u terör eylemine çevirdiler! CHP'nin ortağı DEM'lilerden polise taşlı saldırı”. Yeni Akit Gazetesi’nin yaptığı haberlerde seçim sürecini kullanarak siyasi bir partiyi hedef göstermesi bir yana diğer taraftan da polis şiddetini görmemesi şaşılacak bir durum değil elbette. Öte yandan Yeni Akit’in yaptığı bir diğer haber başlığı da şöyle: “Bakan Ersoy: "Nevruz; birleştirici gücüyle bizleri dil, din, mezhep ve inanç, etnik köken ve siyasi görüş farklılıklarına takılmaksızın bir müşterekte buluşturmaktadır". Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Newroz üzerine yaptığı açıklamayı bu başlıkta veren Yeni Akit’in, Newroz’un “birleştirici gücüne” nereden baktığı çok açık.
 
Hedef göstermenin getirdiği habercilik anlayışı
 
Sabah Gazetesi’nin Newroz’a dair yaptığı bir haberde “15 ilde PKK operasyonu: Nevruz'da eylem hazırlığı yapmışlar!” başlığını vermesi ve haberde geçen “EYLEM ARAYIŞINDA OLDUKLARI BELİRLENDİ” Nevruz etkinliklerinde güvenlik güçlerine, kamu araç ve binalarına saldırı eylemleri planladıkları ve Nevruz mitingi sonrası dağılımlar esnasında terör örgütü lehine slogan attıkları ortaya çıktı. Ayrıca, 21 Mart tarihinde ve öncesinde eylem arayışı içerisinde oldukları tespit edildi” ifadeleri, haberin yine bir hedef gösterme ve yalan bilgi verme üzerine yapıldığını gösteriyor. Newroz sonrasında yapılan gözaltılarda atılan sloganların gerekçe gösterildiğini birebir gözaltında olanların durumunu takip eden birçok gazeteci biliyor. Fakat yandaş medya ucu açık bir şekilde ve hedef göstererek verdiği “Eylem arayışında oldukları belirlendi” başlığında tam olarak belirlenen hangi durumdan bahsediyor orası meçhul.
 
Yandaş medyanın yediği ekmek kırıntıları
 
Sabah Gazetesi İstanbul Newrozu’ndan ise şu şekilde bahsetti: “CHP'nin ittifak ortağı DEM Parti'den terör propagandası! Nevruz kutlamalarında alçak sloganlar. CHP'nin ittifak ortağı DEM Parti öncülüğünde gerçekleştirilen sözde "nevruz" kutlamaları skandal görüntülere sahne oldu. Yenikapı'da düzenlenen etkinlikte teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın posterleri açıldı, Öcalan'a özgürlük sloganları atıldı”.
 
Evet, alanlarda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebi her zaman olduğu gibi dile getirildi. Kitle sık sık “Bijî Serok Apo” sloganını attı. Fakat bu duruma hangi pencereden bakıldığı önemli. Bir milyona yakın kişinin akın ettiği İstanbul Newrozu’nun “sözde” olan kısmı yandaş Sabah Gazetesi’ne göre neyden kaynaklanıyor, bilemiyoruz. Fakat ötekileştirip hedef gösterdikleri herkese ve her şeye “sözde” deme alışkanlıkları “sözde” haberciliklerini daha net gözler önüne seriyor. “Alçak sloganlar” diye tabir edilen sloganlar ise bir halkın iradesini hiçe sayarak çözümsüzlüğü dayatanların ekmeğine yağ sürüyor. Ne de olsa yandaş medya ekmeğine yağ sürdüklerinin ekmek kırıntılarını yiyor!
 
Newroz’un açığa çıkardığı hakikat ‘sözde” haberlerle örtülemedi
 
Yandaş medyanın Newroz’a dair yaptığı haberlerin çoğu ne yazık ki yukarıdaki haber örnekleriyle aynı. Haberlerini halkı kin ve nefrete teşvik etme ve hedef gösterme üzerine yapan yandaş medyanın ötekileştirici dilini yalnızca Newroz haberlerinde değil hemen hemen tüm haberlerde görüyoruz. Ancak ne yandaş medyanın yaptığı haberler ne de siyasi güçlerin söylediği sözler Newroz alanlarında açığa çıkan hakikati örtmeye yetmiyor. Newroz’un, iktidar ve yandaşlarının kutlama mesajlarından ve ana akımın yapmış olduğu nefret dolu haberlerden ibaret olmadığı, özgür basının birebir takip ederek yazdığı haberlerinden ve çektiği renkli görüntülerden görmemiz mümkün.