Orta Doğu’da çocuk olmak… (6)

  • 09:01 20 Nisan 2024
  • Dosya
 
Libya’da çatışmaların gölgesinde çocukluk…
 
Derya Ceylan 
 
HABER MERKEZİ - Libya’daki çocuklara yönelik suçlar ve hak ihlalleri, ülkenin içinden geçtiği çatışma ve istikrarsızlık dönemlerinde artarak devam ediyor. Uluslararası toplumun ve yerel hükümetin müdahale çabalarına rağmen, zorunlu askerlik, cinsel istismar, insan ticareti ve eğitim haklarının ihlali gibi sorunlar çocukların yaşamlarını tehdit ediyor. 
 
Orta Doğu, dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmakla kalmayıp, modern tarih boyunca da çatışmaların, siyasi istikrarsızlıkların ve toplumsal dönüşümlerin merkezinde yer aldı. Bu bölgede çocuk olmak, bir yandan zengin kültürel mirasa dâhil olmayı ifade ederken, diğer yandan birçok zorlukla başa çıkmak zorunda olmayı da beraberinde getiriyor.
 
Dosyamızın bu bölümünde Orta Doğu ülkelerinden Libya'da çocukların yaşadığı günlük hayatın zorluklarını ve onların karşılaştığı mevcut durumu genel bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Özellikle, Arap Baharı'nın getirdiği siyasi değişimlerin çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekiyoruz. 
 
2011'deki Arap Baharı'nın ardından başlayan iç savaş ve çatışmalar, Libya'da sosyal ve ekonomik yapıyı derinden sarsarken, çocukları da korumasız bıraktı. Çocuklara yönelik suçlar ve hak ihlalleri, sadece Libya'nın iç meselesi olmanın ötesinde, uluslararası bir insan hakları sorunu haline geldi. Bu bağlamda, Libya'da çocuk haklarının korunması, hem yerel hem de uluslararası toplum için acil bir öncelik olarak kabul ediliyor.
 
Libya’da çocuklara yönelik suçlar ve hak ihlalleri geniş bir şekilde ele alındığında şu başlıklar öne çıkıyor: 
 
“*Karmaşık çatışma ortamı: Libya'daki karmaşık çatışma ortamı, çocukları doğrudan tehlikeye atmakta ve onların fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkilemekte. Silahlı gruplar tarafından zorla askere alınan çocuklar, çatışmalarda cephede savaşmaya zorlanmakta, bu da onların travma yaşamasına ve uzun vadeli psikolojik sorunlar geliştirmesine neden olmaktadır.
 
*Cinsel istismar ve insan ticareti: Cinsel istismar ve insan ticareti, Libya'daki çocukları tehdit eden başlıca sorunların başında geliyor. Güvenlik boşluğunu fırsat bilen kişi ve gruplar tarafından kaçırılan çocuklar, cinsel sömürü ve zorla çalıştırma gibi insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. 
 
*Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim: Çatışmalar ve güvenlik sorunları, çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini ciddi şekilde kısıtlıyor. Birçok okul hasarlı veya kapalı çocuklar bu nedenle eğitim faaliyetinden yararlanamıyor. Sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar, çocukların sağlık sorunları ile yeterince mücadele edememesine yol açmaktadır.”
 
Mülteciler ve maruz kaldığı ihlaller 
 
Uluslararası Af Örgütü, 2020 yılında yayınladığı bir raporda, Libya’nın mülteciler için bir geçiş güzergâhı olduğuna dikkat çekerek, bu geçiş sırasında, çok sayıda ihlal yaşandığına dikkat çekti. Raporda, mültecilerin ve göçmenlerin maruz kaldığı katletme, işkence, tecavüz ve zorla çalıştırma gibi suçları detaylandırıyor. Bu suçların birçoğu en fazla çocuklara yönelik uygulanıyor.  Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Birliği (AB) ve üye devletleri, insan hayatı ve onurunu göz ardı ederek, mültecileri ve göçmenleri bu ihlaller döngüsünde bırakan politikalar uygulamakla suçluyor. Af örgütü temsilcisi Diana Eltahawy, “AB ve üye devletler, utanç verici şekilde insan haklarını hiçe saymaya devam ediyor” diye eleştiriyor.  Söz konusu rapor, ülkedeki insan hakları krizine dikkat çekmeyi amaçlarken, göçmenler ve mültecilerin maruz kaldığı ihlaller nedeniyle uluslararası toplumun daha etkili eylemler alması ve göçmenlerin korunması için güvenli ve yasal yolların geliştirilmesi gerekliliğini vurguluyor. 
 
Ulusal ve uluslararası müdahale 
 
Çocuğa yönelik hak ihlallerinde de ulusal ve uluslararası tepkiler de söz konusu. Bu tepkilerden biri de yasal ve politik çabalardı. Libya hükümeti, çocuk haklarını korumaya yönelik ulusal ve uluslararası taahhütlerde bulunsa da, bu taahhütlerin uygulanmasında yetersiz kalıyor. Uluslararası toplum, özellikle Birleşmiş Milletler (BM) ve çeşitli insan hakları örgütleri, Libya'da çocuk haklarının korunması için baskıları artırsa da çözüm bulunabilmiş değil. 
 
Sivil toplumun rolü 
 
Bir diğer müdahale ise sivil toplum örgütlerinden geldi. Yerel ve uluslararası sivil toplum örgütleri, çocukları koruma ve destekleme konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. Bu örgütler, eğitim fırsatları sağlama, travma sonrası destek sunma ve çocukları sosyal hayata yeniden kazandırma gibi çeşitli projeler aracılığıyla çocukların yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor. 
 
Ortak sorumluluk 
 
Libya’da çocuklara yönelik suçlar ve hak ihlalleri, derinlemesine ve çok yönlü bir yaklaşım gerektiren karmaşık bir sorun olduğuna dikkat çeken uluslararası örgütler, çocukların korunması ve desteklenmesinin, yalnızca ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de koordineli çabalarla mümkün olacağına işaret ediyor. Ülkedeki çocukların güvenliği ve refahının, ulusal ve uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğunu kaydeden örgütler,  bu sorumluluğun etkili müdahaleler ve sürdürülebilir çözümlerle yerine getirilmesi gerektiği üzerinde duruyor. 
 
Yarın: Çocuk katliamına sessiz kalan bir dünyaya seslenmek