Tutuklamaya gerekçe yapılan gizli tanık yine dinlenilmedi!

  • 18:34 25 Nisan 2024
  • Hukuk
 
ANKARA - Hedef gösterilmesinin ardından dokunulmazlığı kaldırılan ve tutuklanan HDP eski Milletvekili Semra Güzel'in yargılandığı dava, tutukluluğa gerekçe yapılan ve aylardır dinlenilmesi beklenen gizli tanık Ezel'in dinlenilmemesinden kaynaklanarak ileri bir tarihe ertelendi.
 
2017 yılında başlatılan bir soruşturma dosyasında bazı fotoğrafların basına servis edilerek hedef gösterilmesinden sonra dokunulmazlığı kaldırılıp, 3 Eylül 2022’de tutuklanan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Amed Milletvekili Semra Güzel'in yargılandığı davanın 8’inci duruşması, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Semra, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmayı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli ve DEM Partili milletvekilleri Sevilay Çelenk, Perihan Koca ve Özgül Saki ile birlikte DEM Parti Kadın Meclisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi dosya avukatları izledi.
 
Duruşma, dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başladı. Beklenen gizli tanık Ezel'in dinlenildiği duruşmada, ses sisteminde yaşanan arızanın düzeltilmemesi gerekçesiyle gizli tanık dinlenemedi.
 
‘Fotoğraflar suç olmadığı için gizli tanık beyanları getirildi’
 
Sürekli bahaneler üretildiğini ifade eden Semra, “Gizli tanığa dair ‘problem var’ denildi gelmedi. ‘İşi var’ denildi gelmedi. Her defa farklı bir gerekçe ile gizli tanığı dinleyemedik. Bu dosyada gizli tanığın dinlenilmesi dışında başka bir işlem kalmadı. 2 yıldır tutukluyum, randevum olmasına rağmen bu duruşmalara katılıyorum ama kaç duruşmadır gizli tanığı dinlemiyoruz. Gizli tanığın ifadelerinin soyut olduğunu her defasında dile getirdim. Diyarbakır’da birçok dosyada yer alan, bazı mahkemelerce de dikkate alınmayan bir tanık. Tutuklandığımda gizli tanığın beyanları dikkate alınmadı. Fezleke düzenledikten 3 yıl sonra bu fotoğrafların suç olmayacağı anlaşılınca, gizli tanığın ifadeleri komisyona getirildi. Gizli tanık ifadeleri de dosyaları güçlendirmek amacıyla konuldu" dedi.
 
‘Hedef ben değil kadın mücadelesi’
 
Gizli tanık Ezel’e tüm milletvekillerin fotoğraflarının gösterildiğini ve hemen hepsi hakkında ifade verdirildiğini dile getiren Semra, “DTK’ye dair verdiği ifadeleri çok rahat bir şekilde boşa düşürebiliriz. Bugün burada yargılanıyoruz ama hedef ben değil, gizli tanığın ifadesinde yer alan kurumlar. DTK, TJA hedef alındı, kadın mücadelesi hedef alındı. Gizli tanığın ifadelerinin içeriğine baktığımızda, bu kurumları tehlikeli olarak göstermeye çalışan ifadeler kullanıyor. Bu kadın mücadelesinden duydukları korkunun yansımasıdır. Bugünkü bu dosyalar, kadının özne olarak varlığını tehlike olarak gören bir zihniyetin yansımasıdır. Bir kadın olarak siyaset yapmak suç, irade olmak suç. Bu zihniyetin bir tarihi olduğu gibi, mücadelemizin de bir tarihi var. Birçok şeyi kazandık bu kazanımlarımızı kimse bize sunmadı. Bu yargılama sürecinde bile biz kadınlar bir kalıba sokuluyoruz. Sevgilim olamazmış, sanki ahlak dışı bir şey yapmışım gibi bir itibarsızlaştırma var. Burada benim şahsım yargılanmıyor, burada kadın kimliği yargılanıyor” ifadelerini kullandı.
 
Tecrit vurgusu
 
Kürtlerin Cumhuriyet’in kurucu öznesi iken bugün cezaevlerinin öznesi haline getirildiği tespitinde bulunan Semra, sözlerine şöyle devam etti: “Yargılamalarımızla topluma mesaj verilmek isteniyor. Buna rağmen halk mücadelesine devam ediyor ve geri adım atmıyor. Biz siyasetçilerin yargılanmaları da genelde intikam alınmak için yapılıyor. Bu dosya da böyle bir dosya. Bu dosyada yargılanan tek kişi ben değilim, birçok kişi beraat etti ya da soruşturma dahi açılmadı. Seçim propagandası için açılan bir dosya. Neden 2022 yılında fezlekenin gelmesi beklendi? Bir kumpas yapıldı. Cezaevlerinde şu an bir tecrit uygulanıyor, infaz yakmalar, tahliyesi engellenenler… Hasta tutsaklar bırakılmadığı için cezaevlerinde yaşamını yitiriyor. Bu ağır tecrit koşullarına karşı açlık grevi sürüyor ve mahpusların talepleri karşılanmadığı için şu anda aile ve telefon görüşüne çıkmıyorlar. İşte biz böyle bir adalet sisteminin içindeyiz. Bırakın olumlu dönüş yapmayı, tutsaklar disiplin cezalarına maruz kalıyor. Bugün burada olmamın tek nedeni siyasi atmosfer. Bu durum hukuki değil.”
 
‘Ortada karartacak tek bir delil yok’
 
Ardından söz alan Avukat Arzu Eylem Kayaoğlu, daha önceki duruşmalarda olduğu gibi bu duruşma da aynı mütalaaya karşı savunma yaptıklarını belirtti. Arzu, “İddia makamının mütalaasında tek bir kelimenin değişmesi yargı konusunda da bizi zorluyor. Bu davanın soruşturması 7’nci yılını dolduracak bir dosya haline geldi. 7 yıl öncesinde açılan bir dosyanın geldiği aşamaya bakıldığında müvekkil lehine bir delilin aleyhine ya da lehine oluşacağını değerlendirilmesi gerekiyor. Ortada karartılacak bir delil olmadığı belli. Gizli tanık Ezel’in kaç aydır dinlenilmemesi ve bunun tutuk gerekçesi yapılması kabul edilecek bir şey değil” ifadelerini kullandı.
 
‘Mahkemeler artık Ezel’i dinlemiyor’
 
Daha sonra söz alan Avukat Senem Doğanoğlu ise, “Gizli tanığın 3 Temmuz 2018’de verdiği ifadeler sonucunda Diyarbakır’da seri yargılamalar yapıldı. 2018, 2020 yılına dair ifadeleri var ve mahkemeler Ezel’i artık dinlememe kararı veriyor. Söylediği hiçbir sözün sınanması nedeniyle beraat kararları verilmiştir. Gizli tanık Ezel, Semra Güzel hakkında 2018'de ifade verirken, Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ise bir gün sonra fezleke hazırladı. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyoruz” sözlerini kullandı.
 
Duruşma ertelendi
 
Verilen beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutukluk halinin devamına karar verdi. Heyet ayrıca, Gizli tanık Ezel'in teknik arıza nedeniyle dinlenilmediği için bir sonraki celse öncesi mahkemeye SEGBİS'teki aksaklığın giderilip giderilmediğine dair yazı yazılmasına, gizli tanık Ezel'in Diyarbakır'da dinlenilmesinin mümkün olmadığı durumda, güvenliğin alınmasıyla başka bir ilde dinlenilmesine karar verdi.
 
Duruşma 1 Temmuz’a ertelendi.